OLIVER JEFFERS’TAN BİR KALP AĞRISI HİKÂYESİ: “ŞİŞENİN İÇİNDEKİ KALP”

Mayıs 7, 2025

Sıra dışı hikâyeleri ve metaforik çizimleriyle dünya çocuk edebiyatında özel bir yeri olan İrlandalı yazar Oliver Jeffers, “Şişenin İçindeki Kalp” kitabıyla Türkçede. Jeffers bu defa kitabında zor konulara eğiliyor; küçük bir kızın sevdiği birini kaybedince neler hissettiğini, yas sürecinde yalnızlık, keder gibi kavramlarla ve yine onun o çok sevdiğimiz çizgileriyle usta işi bir anlatımla sunuyor.

YAZI: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufer@ajandakolik.com

“Bir zamanlar bir kız vardı. Tüm küçük kızlar gibi… Onun da kafası dünyaya dair sorularla doluydu…” diye başlıyor bu defa hikâye. İlk sayfalarda küçük bir kızın dünyaya dair sorduğu sorularını ve koltukta ona kitap okuyan bir adamı görüyoruz. Bu adam yaşlıca biri olduğundan küçük kızın dedesi de olabilir, babası da… Ama belli ki hayatında sahip olduğu tek ebeveyni… Ve bir gün onu yitirdiğinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…

O boş koltuğu gördüğünde küçük kız sorularıyla yalnız kalırken kalbinin güvende olması için onu boş bir şişeye koymaya karar verir. Ve o şişeyi boynuna asar. Artık kalbi “ona göre” güvendedir. Ancak hayata, yıldızlara ve denizlere dair tüm merakı sona erer. İçindeki o parıl parıl yanan ışık söner. Hiçbir şey eskisi gibi değildir; yıldızları unutur, denizin mucizelerini gözlemeyi bırakır.

Sonra küçük kız büyür, genç bir kadın olur. Bir gün ona kendisini anımsatan meraklı küçük bir kızla karşılaşıncaya kadar da boynuna astığı şişedeki kalbinin hep güvende olduğunu sanır. Oysa kalbi ondan çok uzaktadır. Kalbini geri alabileceği gün gelecek midir? Ya da kim bilir belki de sahilde karşılaştığı

o küçük kız ona yardım edecektir…

Özellikle çocuk edebiyatında ölüm, kayıp, yas gibi kavramlar anlatılması zor konulardır. Jeffers, bir kaybın sonrasında yaşananları resmettiği bu küçük hikâyesinde hayat dolu bir kızın sevdiğini birini yitirmesiyle kalbini nasıl derinlere sakladığını anlatırken insanın yüreğini burkan sözcükleri ve incelikli çizimleriyle hüzünlü fakat yine de aydınlık bir kitaba imza atıyor.

Her ne kadar çocuklar -büyük ihtimalle- hikâyeye gerçek anlamda bakacak ve birinin kalbini bir şişeye koymasının mümkün olup olmadığını sorgulayacak olsalar da “Şişenin İçindeki Kalp”, minik okurun kederi/kaybı çok ağır bir konu haline getirmeden anlamalarına yardımcı olmanın “yumuşacık” bir yolu.

Bu kitabı ilk okuduğumda benim aklıma gelen şey aslında ölüm değildi. Küçük kızın bir yerde çocukluğun büyüsünü kalbinde kaybetmiş olduğunu düşünmüştüm. Fakat kitabı bir kez daha okuduğumda ve o boş koltuğun peşinden gittiğimde “şişenin ağırlığı”nı fark edebildim. İkinci okuyuşumda anladım ki hem ölüm hem de büyük bir kaybın bilinciyle büyümek (çocukluğun giderek arkada kalması) kitabın odak noktalarıydı. İnsanlar birini kaybettiklerinde bir şekilde hayatlarını yaşamayı bırakıyorlar. Bir çocuk içinse bu tam olarak ne anlama geliyor; işte “Şişenin İçindeki Kalp”, tam olarak bunu anlatan bir kalp ağrısı hikâyesi…

Feride Kurtulmuş’un dilimize kazandırdığı kitap, yas sürecini aktaran ve aynı zamanda empati kurmanın önemini vurgulayan başarılı bir çocuk kitabı. Çocukların duygularını tanıması ve bazı duygularla başa çıkabilmesi için de önerebileceğim bu kitap, yayınevi tarafından 4 yaş üstü çocuklar için uygun bulunuyor. Kitapılğınızda tüm Oliver Jeffers kitaplarına yer açın. Hayata, yıldızlara ve denizlere dair merak edilecek çok şey var çünkü…