YAŞAR BAYRAKTAR İLE YENİ KİTABI “25 MUHTEŞEM BAŞARI HİKÂYESİ” ÜZERİNE SÖYLEŞTİK
Başarılarıyla dünyayı yerinden oynatanlar, kariyer basamaklarını teker teker çıkarken bu başarıları elde etmek için neler yaşadı, hangi zorluklardan geçip ne mücadeleler verdiler? “Zerdali/Dedemle Bir Yıl”, “Pelerinsiz Kahraman”, “3 Kafadar” serisi gibi kitapların yazarı Yaşar Bayraktar, bu defa yine çocuklar için biyografik bir kitap hazırladı. Bayraktar, dünya çapında başarılarıyla konuşulan 25 isme odaklanarak çocuklara ilham verecek bir kitapla karşımızda: “25 Muhteşem Başarı Hikâyesi!” Yazar ile yeni kitabını ve yazın hayatını konuştuk.
SÖYLEŞİ: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufer@ajandakolik.com
Çiçeği burnunda bir kitap daha: Timaş’ın Eğlenceli Bilgi markasından çıkan en yeni kitabı “25 Muhteşem Başarı Hikâyesi!”, raflarda yerini aldı. Dünyada bilimden sanata pek çok alanda başarılarıyla unutulmaz olmuş 25 insanın hikâyesini kaleme aldın. Kitabın ortaya çıkışı ve yazma sürecini konuşalım istiyorum. Biraz anlatır mısın? Merhabalar, okurların bildiği gibi ben aslında kurgu kitaplar yazıyorum. Kurgu yaparken de hazırlık aşamasını çok uzun tutan bir yazarım. Hazırlık aşaması uzayınca yazıdan uzaklaşıyordum. Sürekli yazdıkça kurguyu toparlamakta zorlanıyordum. Ben de kendime farklı bir formül buldum. Yeni kitap kurguladığım dönemlerde bilgisayarın başına geçiyorum ve araştırmalar yapıp bunlardan ilgimi çekenleri tasnif ediyorum. Net bir şey aramadığım için çok farklı konularda çeşit çeşit yazı okuyorum. Bunlar bazen kurgularımda kullanılmak üzere bir kenarda toplanıyor bazen de “Yanlış Alarm” ve “25 Muhteşem Başarı Hikâyesi” gibi bir araya gelerek kendileri birer kitaba dönüşüyor.
Bu tür kitaplara sıkça rastlıyoruz aslında. Belki 25 değil de 50 oluyor, 10 oluyor ama hem yetişkin kitaplarında hem de çocuk kitaplarında sık sık başarı öyküleri karşımıza çıkıyor. 25 kişiyi neye göre nasıl belirledin? Bu isimleri seçme nedenin neydi?
Kitabı yazmaya başlarken aklımda net bir sayı yoktu aslında. Sadece şunu düşünmüştüm; sokağa çıkıp karşılaştığım ilk kişiye hangi ismi söylesem herkes tanır? Kitaptaki kişileri seçmeye ilk böyle başladım. Sonra eklenenler veya çıkanlar oldu tabii ama işin özeti buydu.
Biyografi kitapları okumayı sever misin? Bu portreleri nelere dikkat ettin?
Biyografi okumayı veya bu tarz belgeselleri izlemeyi çok severim. Farklı insanların hayatından hayatla ilgili dersler çıkarmak hep hoşuma gitmiştir fakat hep başarı hikâyelerine odaklanmanın çocukları yanlış yönlendirebileceğini düşünüyorum. Aslında bunu iki kitap gibi düşünebilirsiniz. “Yanlış Alarm” kitabında büyük isimlerin büyük hatalarından bahsetmiştik, bu kitapta da büyük başarılardan bahsettik.
Ben böyle bir kitap yazmaya kalksam hep birilerinin eksik olacağını düşünürüm sanırım, o yüzden de yazamam. Bilim ve spor dünyasından Aziz Sancar, Naim Süleymanoğlu gibi bu topraklardan çıkmış isimler var. Ama sanat alanında Türkiye’den isimlere rastlamamak beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Yaşar Kemal, Bedri Rahmi Eyüboğlu veya Füreya Koral gibi isimleri es geçmişsin diye düşündüm. Sonra da dedim belki devamı gelecek. Ne dersin?
“25” özelinde kitapların devamı gelecek. Ancak başarı hikâyeleri anlamında devam kitabı için pek düşünmedim şimdilik. Kitap sevilirse neden olmasın? Dediğin gibi 25 değil 225 kişiyi de yazsak yine eksik isimler olacaktı. Bu bir sıralama kitabı değil “Ên iyi 25 bu” gibi bir iddiamız yok. Tarihe iz bırakmış binlerce kişiden o günlerde dikkatimizi çeken 25 ismin hikâyesini yazdım. Bugün yeni bir isim listesi istesen belki farklı şahsiyetlere de yer verebilirdik.
Kitapta kadınların da az sayıda olduğunu düşünüyorum. Bir diğer eleştirim de bu yönde.
Kadınların az olması eleştirisini kabul ediyorum. Kitaptaki 25 kişinin seçiminde bir de yerli olsun, siyahilerden hiç eklemedik veya kadın hiç yoktu, bari bir iki tane ekleyelim gibi bir düşünce hiç olmadı. Dediğim gibi herkesin tanıdığı isimler arasından akla ilk gelenleri seçmeye çalıştık.
Seni bu hikâyeler arasında en çok etkileyen hangisi oldu?
Birini seçmek çok zor ama Cezeri’yi ülke hatta dünya olarak yeteri kadar tanıyamadığımızı düşünüyorum. Gerçekten zamanının çok ötesinde bir bilim insanıydı. Onun hikâyesinin daha çok anlatılmasını, daha fazla kitaba konu olmasını isterim. Siz sorunca aklıma ilk gelen isim o oldu. Burada Cezeri ile ilgili bir bölüm var ama daha çok merak edenler için yine Eğlenceli Bilgi Yayınları’ndan çıkan Metin Özdamarlar’ın kaleme aldığı Cezeri kitabını incelemelerini tavsiye ederim.
Erdoğan Oğultekin de resimleriyle kitabına eşlik ediyor. Daha önce yine Timaş’tan koca bir seri olan “3 Kafadar”a ve pek çok çocuk kitabına imza atmış bir yazar olarak çizer – yazar uyumunu nasıl değerlendiriyorsun?
Benim zayıf olduğum alanlardan bir tanesi aslında. Çizimlerden hiç anlamıyorum. “Nasıl daha iyi olur?” sorusuna verilecek bir cevabım yok. O yüzden editörüme ve çizerime çok güvenip çizim işini onlara bırakıyorum. Gerçekten de içime sinen, oldukça iyi işler çıkarıyorlar. Tasarladığım karikatürler hayalimdekinden daha güzel çıkıyor karşıma. Bu kitap özelinde kapağından bahsetmesem eksik kalır. Şimdiye kadar en çok beğendiğim kapak oldu. Bayramlık alınmış çocuk gibi gidip gelip kapağa bakıyorum. (Gülüyor.)
Yazılmayı bekleyen ya da yazılmış olan yeni bir romanın var mı? Biraz ipucu alalım… Yeni bir seri olabilir mi mesela?
Evet, yeni bir kitap hazırlığı içindeyim. Ressam bir çocuğun hikâyesini anlatıyorum bu kez. Çok kıymetli isimlerle farklı bir çalışma içine girdik. Oldukça heyecanlıyım. Dünya çapında tanınmış ressamlarımız kitapta tablolarıyla yer alacak hatta bir ressam kitaba özel bir tablo çiziyor şu anda. Resim ve edebiyatı ortak bir paydada buluşturmaya çalıştığım bir kitap olacak. Umarım herkesin seveceği bir iş çıkar ortaya.
Gazi Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü mezunusun aynı zamanda. Genç bir öğretmensin. Öğrencilerinle yazdıklarını paylaşır mısın ya da onlara okur musun?
Yazdıklarını paylaşmayı seven biriyim ben. Kitap henüz çıkmadan mutlaka birçok kişiye anlatırım ya da okuturum, onların tepkilerini ölçerim. Özellikle de oğlum Yağız Said herkesten önce okuyup eleştirir ki bu konuda hiç iltimas göstermez. Öğrencilerim de kitabın adını ilk duyar, konusunu önce onlar bilir. Teneffüslerde kitap sohbeti ederek hem fikirlerini alırım hem de kitabın serüvenine dahil ederim onları. Hatta sadece kendi kitaplarımın değil yazar arkadaşların yeni çıkacak kitaplarından da haberdar olurlar.
Okullar henüz açılmışken ve önümüzde uzun bir ders yılı varken ebeveynlere ve öğrencilere Ajandakolik aracılığıyla neler söylemek istersin?
Eğitim sisteminin değiştiği bir sezon oldu. Bazı öğrencilerde, velilerde telaş olduğunu görüyorum. Sistem ne kadar değişirse değişsin, okuyan, kendini geliştiren çocuklar her zaman bir adım önde olacaktır.
Şu cümleyi tamamla lütfen. İyi ki çocuklar için yazıyorum çünkü…
Bir eğitimci olarak onların hayatına dokunmak bana mutluluk veriyor.
Okurun ve öğrencin bol olsun! Yeni kitaplarda buluşmak üzere…
Çok teşekkür ederim oldukça keyifli bir deneyimdi benim için.