Advertisement Advertisement

ÜNLÜ İSİMLERDEN AJANDAKOLİK’E 8 MART MESAJI: “YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ”

Her yıl yüzlerce kadının katledildiği bu coğrafyada ne sözümüz ne direncimiz ne mücadelemiz biter bizim. Kalbimiz ağır ama kimsenin gücü yok kanadımızı kırmaya! SES OLUR, BİR OLUR, HER GEÇEN GÜN DAHA DA ÇOĞALIR, ÇAĞLARIZ. ÇÜNKÜ BİZ KADINIZ! YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ!

Hazırlayan: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufer@ajandakolik.com 

Bugün Ajandakolik’te onlarca kadın tek seste yankı buluyor. Düşünceler, ifadeler farklı da olsa, duygular hep aynı. Yazar, politikacı, senarist, müzisyen, yönetmen, gazeteci, oyuncu… Hepimiz buradayız! Mesleklerimizden sonra ille de “kadın” ismini kullanma gereği duyanlara inat, varlığımızla, aklımızla, fikrimizle, yeteneğimizle, emeklerimizle buradayız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde de kadının özgürlüğü için direnişimiz devam ediyor. Dünya, kadınların gücüyle çoktan yerinden oynadı bile… Önce İNSAN olmayı unutmadan, kızkardeşlik bağlarımızı sonuna kadar koruyarak tüm kadınlara sevgiler olsun! Çok yaşayın, yaşatın hepiniz! 


ZEYNEP ORAL

8 Mart bahane. Eşitlik ve  dayanisma icin; uygulamaya çalışılan karşı devrimi durdurmak için mücadele şahane. Kadının anne ve eş sıfatıyla toplumda ulvi bir konuma sahip olduğunu” söyleyenlere; kadına kadın demekten korkanlara, sakın  inanmayın! Kadının değer görmesi için anne, eş ya da bacı olması gerekmiyor. Kadın, sadece kadın olarak yeterince değerlidir. Nokta! Öyleyse mücadeleye devam…


DOĞA RUTKAY 

Ben emekçi kadınların çocuğuyum. Öyle bir annenin, öyle bir anneannenin. Gerçi emekçi kelimesini açıp onun içindeki hasletlere bakarsanız hepsini kadınlarda görürsünüz. Akılları, vicdanları, kişilikleri, fikirleri, fedakarlıkları ve vefakarlıkları ile dünyayı yaşanabilir kılan tüm kadınların gününü ve tüm emeklerini kutluyorum.


LEMAN SAM

Hiç umutlu bir mesaj veremeyeceğim.Tüm siyasiler klişe mesajlar verecekler hiç utanmadan, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmadığı, kadına bakışın yobaz bir zihniyet tarafından yönlendirilmesi sonucu ortaya çıkan bu tablonun değişeceğini düşünmüyorum. Bakalım Emekçi Kadınlar Günü’nde kaç kişi hayatını kaybedecek… Sosyal medyaya düşmezse bunu da öğrenme imkanımız olmayacak.


ZEYNEP ALTIOK

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü ne yazık ki özellikle bizim ülkemizde bağlamından çok uzak, kapitalizmin tüketimi teşvik için yarattığı sevgililer günü gibi sıradanlaşan bir gün. Gerçek tutumu yansıtmayan samimi olmayan mesajlar, çiçekler ve hediyelerle sınırlı. Oysa emeği eşitliği önceleyen bir hak arayışı, bir bilinçtir, 8 Mart. Ülkemiz gerçeğinde kadın emeğinin erkekle eşit görülmeyen kadına uygun bulunan alanlara, o da %32 oranında ve güvencesiz olarak sıkıştırıldığını düşünecek olursak dağıtılan karanfillerin güzelliği solacaktır.
Geçen yıla oranla kadınların işgücü katılımı %10 gerilemiş durumda. Çünkü tıpkı kadına yönelik şiddetin artma sebebi gibi siyasal iktidarın kadına yönelik bakışı, fıtrat üzerinden kurduğu toplumsal rol ve dayatmalar böyle bir günü kutlamayı anlamsızlaştırıyor. Daha dün korkunç bir cinayet girişimini videoda izledi Türkiye. Adalet bakanının meşhur olan cinayet girişimine tepkisiz kalamayacağı bir durum ortaya çıktı. Peki ya her gün her sokakta, her evde yaşanan görünmeyen ama iktidarın rol biçmesiyle, teşvikiyle, cezasızlıkla meşrulaşan, yargıya çıksa bile serbest bırakılan sırtı sıvazlanan erkek tutumu ne olacak? CB iletişim ofisi 8 Mart arifesinde cinsiyetçi açıklamalarla yaşam tercihlerine saygı duymaksızın kadının, LGBTİ bireylerin haklarını yok sayarak hedef gösterirken oluyor bunlar. Dünya Emekçi Kadınlar Günü benim için bir dayanışma günüdür. Kutlama değil direnme için bilinçtir.


AYŞE KULİN

8 Mart Kadınlar Günü’nde dünyayı sevgileriyle vicdanları, sağduyuları, cesaretleri, el emekleri ve sanatlarııyla kadınların kurtaracağına, barışı getireceğine, adaleti sağlayacağına inanarak tüm kadınları kutluyorum.


JÜLİDE ÖZÇELİK 

Bugünün kutlanacak bir gün olduğunu düşünmüyorum. Sadece fiziksel şiddet konuşulurken, neredeyse işin ruhsal travma boyutundan hiç bahsedilmiyor. Kadını muhtaç etmek, eğitimden mahrum bırakmak, bireysel özgürlüklerini kısıtlamak, emeğinin karşılığını vermemek, başka kadınlarla kıyaslamak, ne giyeceğine, kiminle görüşeceğine müdahale etmek, toplumun belirlediği doğrulara göre yaşamasını dayatmak, suçlamak, yargılamak, alınmayan sorumluluklar ve tutulmayan sözler vb.. neticesinde iftira atmak, manipüle etmek, tek taraflı haklılıklar, ego ile kadın üzerinde üstünlük kurmaya çalışmak, günah keçisi ilan etmek hastalıklı düşünce yapısının ürünüdür. Bu davranış biçimleri değişmediği sürece kadın-erkek mevzusunu bir dengede tutmak mümkün olmayacaktır.


YEŞİM USTAOĞLU

Gücü elinde tuttuğunu sandığını düşünenin, diğeri üzerinde uyguladığı tahakkümü, suistimali, hak ihlalini ve bunu görmezlikten gelme halini anlıyorum. Sistem bunun üzerine kurulu olsa bile sanatçının gücü eserleriyle ölçülür. Yine de dünyanın her yerinde kadınlara karşı hak ihlallerinin olduğu halen gerçek. Eğitim, bilinç çok önemli, ataerkil sistemin kökten değişmesi gerekir. Kadınlar ve LGBTi + hareketi bu konuda çok önemli bir yol kat etti. Filmlerim de bu konuda fikir veriyor sanırım.

 


DENİZ TÜRKALİ 

Kadınlara yönelik her türlü şiddetin, tacizin, tecavüzün son bulduğu, dilin eril söylemlerden kurtulduğu bir dünya diliyorum. Umut etmek için mücadele etmek gerektiğinin bilinciyle nice 8 Mart’lara… İnadına kutluyoruz. Kutlamamızı istemeyenlere inat. Yasta değil isyandayız!


ELİF ÇAĞLAR MUSLU

“Gündemin kadın şiddeti ile dolu olmadığı, ayrımcılığın bu denli rahat hale gelmediği günleri yine kendi gücümüz ve farkındalığımız ile getireceğimize, anlamayanlara en iyi yine bizim anlatacağımıza, o sebeple birbirimizle omuz omuza, açık iletişimde ve empati içinde durmamız gerektiğine inanıyorum. “Bütün kadınların emeklerinin hakettikleri değeri görmesi dileğiyle, güzel günlere…“


BİKET İLHAN

Biz kadınlar insan onuruna yakışır, haksızlıklardan, şiddetten uzak ve eşit bir hayat istiyoruz. Dünya nüfusunun yarısını kadınlar oluşturuyor, diğer yarısını da kadınlar yetiştiriyor, unutmayalım… Biz kadınlar sevgi dolu bir dünyada, sevgi dolu bir ülkede yaşamak istiyoruz.


GÜLSİN ONAY 

Cumhuriyet’in kuruluşuyla kazanılan hak ve özgürlükleri, yaşamın her alanında küçük büyük başarılarıyla, emekleriyle yücelten bütün kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum.


TİLBE SARAN

Önümüzdeki yıllarda, ısrarla, inatla eşitliği sağlamaya ömrünü adamış nice öncü kadının sayesinde gelecek güzel günlerin yakın olduğunu hissediyorum. Yaşamın her alanında kadınların ve LGBTİ bireylerin temsilliyeti arttıkça dünyamızın daha adil, daha şefkatli, daha eşitlikçi, daha özgür günlere yaklaştığını kızkardeşler dayanışmasının gücünde hissediyorum. Kadınlar ve LGBTİ bireyler çoktan dünyayı dönüştürdüler. Şimdi herkesin daha “iyi insan” olmak için çok çalışması gerekiyor.


SUMRU AĞIRYÜRÜYEN

Ne desek tekrar olacak. “KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR.”


ASLI ŞAFAK 

Yıllarca başına “dünya” geldiği için “kadınlar günü”nün evrensel bir utkuyu gerçekleştirme dileğiyle kutlanmasından yoruldum ve sıkıldım. Kadın döven, kurşunlatan adamların dizilerde, tv programlarında alkışlanmalarından da iğreniyorum. İkiyüzlülüğün sağlamasını yapmayı reddediyorum. Ortada kutlanacak bir şey göremiyorum. Yani kutlamıyorum.


NURAN EVREN ŞİT

“Kadın “ deyince; akla, şiddet, cinsellik, ayrımcılık yerine; sağduyu, yaratıcılık, şefkat, zarafet, yuva, aşk, doğa, sevgi, şifa kelimelerinin geldiği, bunların konuşulduğu ve kutlandığı nice 8 Mart’lar olsun dilerim.


ZEYNEP HALVAŞİ 

“Özgür bir dünyayı aşkla paylaşacağımız bir gelecek diliyorum.” Sanırım beni en doğru yansıtan bu cümle olur emekçi kadınlar gününde …Aşkla ve eşit!


SELEN SERVİ

Kadın ve şiddeti yan yana getirmekten yorulmadık mı? “Kadına Şiddete Hayır” sloganı hızla bırakılmalıdır. Kadın ne çiçektir ne şiddettir. Zihinlerdeki bu eşleştirmeleri silmeliyiz. Bu da yerine başka ifadeler koyarak ve bunları sık sık tekrar ederek olur. Eşit haklara, birlikte üretime, özgürlüğe, adalete, paylaşıma EVET!  İnsanca beraber yaşamaya EVET!


BANU KANIBELLİ

Bir kadın olarak doğduğumuz gün başlayan bir yolculuğumuz var.  Yürüdüğümüz yol ne yazık ki, kadının gücünü asırlardır gölgeleyen, ataerkil bir düzeninin istismar ve şiddet dolu dünyası içinde ilerliyor. Bu dünyanın güvenli bir köşesindeysek bile, yolculuk içimizde, çocukluktan bu yana üzerimize katman katman biçilmiş ve benimsemiş olduğumuz rolleri fark etmemiz ve fazlalıklardan arınmakla devam ediyor. Arındıkça, gerçekten sunabileceklerimize, sevgi, şefkat ve ustalığın gücüne erişiyoruz. İnsana konuşan doğaya yeniden tercüman oluyoruz. Dileğim, bugün sesimizi duyurmak için mücadele ve dayanışmaya devam ederken, bu iyileşmenin, istisnasız her kadının yüreğinde gerçekleşebilmesi. Çünkü ancak o zaman kadın erkek, çocuk büyük, yer gök, hep birlikte hayalini kurduğumuz eşit, adil ve güzel günleri kutlamamız mümkün olabilecek.


DEFNE SUMAN 

İnadına gülüyoruz. İnadına haz duyoruz. Arzuluyoruz. Üzerimize basıldıkça çoğalıyoruz. Utancı beraber aşıyoruz, suçluluk duyduğumuzda birbirimizin gözüne bakıp içimizi aklıyoruz. Beraber büyüyoruz. Bizimle beraber isyanımız, isyanımızla insanlık çoğalıyor. Dünya bizimle güzel. Günümüz, mücadelemiz kutlu olsun tüm kadınlar! Kadın olmak güzel şey kardeşim!


NİLÜFER AÇIKALIN 

Aile kavramı çok fazla yüceltiliyor. Aile de elinden geldiğince çocuğu en iyi şekilde yetiştirmeye çalışıyor. Ülkemizdeki şiddet profiline bakınca bu iyi niyetli çabanın yetersiz olduğu ortada. Ama her şeyi de aileden beklemek hatanın büyüğü. Kendi kendini yetiştirmek diye de bir şey var hayatta. Dünya, kadınların hatırına dönmeye devam ediyor!

MELİHAT GÜLSES

Kaynağı, emekçi kadınların gördüğü katliam gibi bir kazaya dayanan, her gün, en az bir kadın vahşeti yaşanan ülkemizde, ne kadar içten kutlanabilirse öyle kutluyorum…”Dünya Emekçi Kadınlar ” günümüz kutlu olsun. Dünyayı güzelleştirenler, iyi eğitilmiş kadınlar ve onların büyüttüğü çocuklardır. Sevgilerimle…

SELİN MİNCİNOZLU

Kuralların, kalıpların dışında; yargıların, ahlakların ötesinde; bedeni, ruhu ve düşleri özgür kadınlarla dolu bir dünyada ve yalnızca insanlığımızı kutlayabildiğimiz günlerin de çok uzak olmadığı inancıyla kutlu olsun kadınlığımız…


SEMA MORİTZ 

Eğer analar doğurdukları erkek çocukları böyle eğitmeye devam ederlerse Türkiye’de kadın cinayetleri asla bitmez.


HAZAR ERGÜÇLÜ 

Ben sevgili Mabel Matiz’in bu yazdığında gerçekten tamamen içimden geçenleri buldum. Sizinle o yazıyı paylaşmak istiyorum.

SEYİRCİ KOLTUKLARINDA ÖLDÜRÜLEN KADINLAR

 

16 değerli isim, kadına yönelik şiddete karşı Ajandakolik’e konuştu

Comments
  • Bilge Şen

    Hepinizi Kutlarım,Kadınım ve sizlerle aynı düşüncedeyim. Aranızda olmak isterdim. 77 yaşındayım ve hala sahnedeyim.(Pandemi bitsin devam)
    Kadınlarımıza anlatacak çok hikâyemiz var.Hep birlikte devam kızlar.

    Mart 10, 2021
YORUM YAP

You don't have permission to register
Follow us on Social Media