Alp Ersönmez: “Müzikle olan iletişimimin temel lisanı caz”


Ajandakolik’te yeni bir hafta başladı: Ajandakolik Caz Haftası! 30 Nisan Uluslararası Caz Günü’nden yola çıkarak “Çünkü Caz Tek Bir Güne Sığmaz” mottosuyla caz müziğin Türkiye’de sevilmesine, yaygınlaşmasına emek veren müzisyenlerle uzaktan da olsa bir araya geldik. Kimiyle telefonda kimiyle önce sosyal medyada sonra da mail yoluyla sohbet ettim. Yaklaşık 10 gün boyunca sürecek olan bu mini söyleşi serisinde davulda, piyanoda, bas gitarda, perdesiz gitarda, saksafonda, kontrbasta, vokalde kimler kimler yok ki… Ajandakolik Caz Haftası’na hoş geldiniz…

Söyleşi: Nilüfer Türkoğlu

Ajandakolik Caz Haftası’nda bugün ikinci konuğum tam da cuma gününe yakışacak denli neşeli, coşku dolu bir adam… Sahnede gitarıyla konuşuyor, gülüşüyor, dertleşiyor, tamamen gitarın büyüsüne kapılıyor ve seyirciyi de bu büyünün içine alıyor. Ayrıca o da bir İzmirli! Türkiye’de bas gitarist denince akla gelen isimlerden Alp Ersönmez’le cazlı sözlü muhabbetimize siz de katılın…

Nasıl geçiyor karantina günleri?

Çocuk büyüterek, çalışarak, paranoyaklığa varmadan steril kalmaya çalışarak…

İnsanlar yeterince üretememekten ve evde kalmaktan çok şikayetçi. Sende durumlar ne?

Bence tam tersi. Evde kalınca üretmek için daha çok zaman oluyor. Ama herkesin ev düzeni farklı tabii…

Müzisyenler hep yolculuklara, uzun turnelere alışıktır. Durmak, sana iyi geldi mi yoksa hep gitmek mi gerek?

Evde olmak da yola çıkmak da iyi. Evine ve kendine, çalışabilmeye zaman ayırabildikten sonra yolda olmak sorun değil. Uzun zamandır yapamadığım işlerim üzerine çalışabildiğim için bu dönemi olumlu değerlendirip ona göre zamanımı değerlendirmeye çalışıyorum.

Sahnede işini aşkla yapmanın kanlı canlı, somut örneğisin. Gitarı eline aldığında dünya dönüyor mu yoksa duruyor mu?

Bunu düşünmüyorum. Müziğin içinde olup en güzel halini yaşamaya çalışıyorum.

Bir de şöyle bir düşünceye kapılıyor insan seni izleyince… Hiperaktif mi acaba diye… Öyle misin sahi? Yerinde durmaz bir halin, tavrın var?

Galiba öyle. Oturamam ben pek. Rahat batar. Çok uyumayı da, öyle gel keyfim gel takılmayı da sevmem. “Ne yapıyorsun?” “Kafa dinliyorum  be ya…” diye bir diyalog benim hayatımda hiç olmadı.

Bu süreçte ertelenen konserlerin oldu mu? Neleri kaçırdık mesela?

Çok fazla. Bence bunu konuşmak hepimizi üzecek. Hiç konuşmayalım.

Hahaha tamam. En son Yalın’ın “Cumhuriyet” şarkısını evlerden çalıp hazırladınız. Karantina süreci uzarsa online konserler olacak mı?

Olacak ve oluyor. Buna da alıştık biraz ama ben sahnede müzisyen arkadaşlarımla etkileşim halinde olmayı seven, isteyen ve buna alışık olan bir müzisyenim. Eksikliğini hissediyorum.

Açıkçası ben takip etmekte biraz zorlanıyorum. Kaç kişiyle çalıyor, çalışıyorsun? İlhan Erşahin var, Sarp Maden ve Volkan Öktem’le “MadenÖktemErsönmez” trio grubunuz var, Tarkan’ın bas gitaristisin, Yalın’la çalışıyorsun. Bu enerji nereden geliyor? 

Müziği seviyorum, müzik yaptığım arkadaşlarımı seviyorum, yapı olarak da çalışkan biriyim. Bir çaba içinde olmak bana zor gelmiyor.

Kapışırım dediğin bir bas gitarist söyle…

Ben kimseyle kapışmam, haddim değil. Ama beraber çalmak isteyeceğim bir basçı söylememi isterseniz Steve Swallow derim.

Instagram için çektiğin videolarda neden bağırıyorsun? Hep sesi kısmak zorunda kalıyorum. 

Hepsinde bağırmıyorum. (Gülüyor.) Bu seri, müzisyenlerin karşılaştığı absürd durumların bir parodisi aslında. O bağıran tip de bunun bir parçası. Benim bakış açıma sahip mütavazı bir komedi olmasının yanı sıra, zaman zaman da müzisyenliğin ve sanatçılığın kolay olduğunu düşünen, bu kavramları hafifseyen bir zihniyetin eleştirisi…

Ajandakolik Caz Haftası’nda cazın hayatında ne anlama geldiğini sorayım ve bitirelim. 

Müzikle olan iletişimimin temel lisanı, caz. Yeni bir dil ama çok güçlü. Sınırları çok esnetilebilir bir sanat dalı. Müzik zevkimin ve üretimimin temelinde caz var. Ama kendisi mahalledeki diğer çocuklarla kavga etmeyecek kadar da güzel mizaçlı. O yüzden onu sevmemek mümkün değil.

Bugün fonda ne çalsın?

Wayne Shorter’dan “Go”.

***

BİR ÖNCEKİ SÖYLEŞİYİ KAÇIRDIYSANIZ…

Ece Göksu: “Maruz kaldığınız müziği değil, seçtiğiniz müziği dinleyin”

YORUM YAP

You don't have permission to register
Follow us on Social Media