OTİZMİ ANLAMAK İÇİN “FARKLI” BİR ARKADAŞLIK KİTABI: “MARSLI ALBERT GÖREV BAŞINDA”

Her çocuk birbirinden farklı ve özeldir. Tıpkı Albert gibi… Timaş Çocuk’un en yeni kitaplarından birini sizinle tanıştırmaktan mutluluk duyarım. İtalyan yazar Antonella Malvezzo’nun ilk defa Türkçeye çevrilen bir çocuk kitabını bu defa sizinle paylaşacağım: “Marslı Albert Görev Başında.” Christian Inaraja’nın resimlediği kitap, otistik bir çocuğun başka bir çocuğun gözünden sevimli ve “farklı” hikayesini anlatıyor.

YAZI: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufer@ajandakolik.com

Nisan ayında yayımlanan çok taze bir kitap, “Marslı Albert Görev Başında.” Özellikle nisan ayında okurla buluşmuş olmasının belirgin bir sebebi ve önemi var. Çünkü her yıl 2 Nisan tarihi tüm dünyada Otizm Farkındalık Günü olarak kutlanıyor. “Doğuştan gelen ve genellikle yaşamın ilk yıllarında fark edilen, karmaşık bir nöro-gelişimsel farklılık olarak tanımlanan otizm, 1985 yılında her 2.500 çocuktan 1’inde görülürken, son araştırmalara göre bugün her 36 çocuktan 1’inde görülüyor. Otizmin varlığına dikkat çekmek için Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen “2 Nisan Dünya Otizm Farkındalık Günü”nde otizmli bireylerin ihtiyaçlarının daha iyi anlaşılması ve herkesle eşit derecede toplumsal kabulünün sağlanması amacıyla özel kampanyalar yürütülüyor.” (Kaynak: Tohum Otizm Vakfı)

İtalyan yazar Antonella Malvezzo‘nun yazdığı ve Timaş Çocuk etiketiyle miniklerle buluşan “Marslı Albert Görev Başında” da otistik bir çocuk olan Albert’in, yeni başladığı okulundaki sınıf arkadaşı Mia’nın gözünden hikayesini anlatıyor. Büyüyünce bilim insanı olmak isteyen Mia, sınıflarına yeni gelen arkadaşıyla, diğer çocukların aksine daha çok ilgileniyor. Çünkü ondaki farklılık, merak ve keşif duygusu yüksek olan Mia’nın aklını kurcalıyor. Albert, diğer sınıf arkadaşlarıyla oynamıyor, okumayı yazmayı bilmiyor. Onun davranışlarındaki farklılığı gözlemleyen Mia, arkadaşının Marslı olabileceğine kanaat getiriyor ve her hareketini bir uzaylıya aitmiş gibi yorumluyor. (E ne de olsa o, geleceğin bir bilim insanı(!))

Kimseyi dinlemeyen ve kendi halinde bir çocuk olan Albert’in Mia ile olan “farklı” dostluğunun anlatıldığı bu sevimli hikaye, otizme dikkat çekerken empati duygusunun önemini vurguluyor. İyi yazılmış ve resimlenmiş bir kitabın gücünü ortaya koyan hikaye, hem öğretmenler hem de bu konu hakkında çok az bilgisi olan veya hiçbir şey bilmeyen ebeveynler için ele alınması zor bir konuyu öne çıkarırken iyi bir yazarın kalemiyle daha aydınlatıcı, öğretici ve bilgilendirici oluyor. Üstelik sadece yetişkinlerin değil, çocukların da otizm hakkında farkındalığını artırmak için iyi bir örnek oluşturuyor.

Mia’nın Albert’in dünyasına girmek için verdiği çaba, kendisini neyin iyi hissettirdiğini ama her şeyden önce onunla nasıl iletişim kuracağını anlamaya çalışarak onunla empati kurmaya çalışması, Malvezzo’nun hikayesinin ana çatısını oluşturuyor.

Tüm farklılıklarına rağmen iyi geçinen bu iki farklı dünyanın, kelimeler olmadan ama birbirlerini dinleyerek de iletişim kurabilmenin ve hatta dost olabilmenin mümkün olduğunu gözler önüne seriyor. Kitabın otizme yaklaşımı, Mia’nın çocuk kalbiyle arkadaşına yaklaşımı hikayeyi daha da anlamlı kılıyor.

Arkadaşlığın, dayanışmanın, empati ve farkındalığın gücünü ortaya koyan “Marslı Albert Görev Başında”, çizimlerine bayılarak takip ettiğim ve daha önce incelemesini yazdığım bir başka kitap olan “Bay Evdeyokum’un Post-itleri” kitabının çizeri Christian Inaraja’nın resimleriyle hikayeyi daha da güçlendirerek tamamlıyor.

6 ve 7 yaş grubundaki çocuklara önerilen kitabı çok severek okuduğumu söylemeliyim. Kızımın kitaplığında ayrı bir yeri olacağı kesin. Umarım Antonella Malvezzo’nun hikayesi pek çok çocuğa ve ebeveyne ulaşır. Farklılıkları sevmek ve onları anlamak dileğiyle…