Advertisement Advertisement

“Neredesin Firuze” 16 yıl sonra yeniden sinemalarda!

TÜRSAK Vakfı YouTube kanalında sinemaseverlerle buluşan “Senaryo Sohbetleri” programının on sekizinci konuğu “Neredesin Firuze”, “Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?”, “7 Kocalı Hürmüz”, “9 Kere Leyla” filmlerinin yönetmeni ve 4. DenizBank İlk Senaryo Yarışması’nın Ana Jüri Başkanlığını üstlenen başarılı yönetmen ve yapımcı Ezel Akay’dı.

Ezel Akay programın moderatörlüğünü yapan Bora Talat Oyacı’nın senaryo, yönetmen, yapımcı ve senarist ilişkisine dair sorularının yanı sıra takipçilerin program esnasında sosyal medyadan ve YouTube üzerinden sordukları soruları cevapladı. Akay, canlı yayında bir de sürprizli haber verdi. “Neredesin Firuze” filminin 16 yıl aradan sonra bu sene tekrar sinema salonlarında izleyiciyle buluşacağını duyurdu. Dönemin müzik dünyasındaki gerçek kişilerin ve gerçek olayların üzerine kurulmuş olan film, yaz döneminde sinema salonlarının da açıldığını müjdeleyecek.

“Neredesin Firuze”, 16 yıl sonra sinemalarda!

“Türk Sineması Şu An Yaratıcılıktan Uzak Filmlerle Dolu”

Programda bağımsız sinemaya ve popüler sinemaya dair görüşlerini de sunan Ezel Akay “Sanat filmi de gişe filmi de birbirinden beslenmeli ve birbirlerine ihtiyaç duymalı” ifadesini kullandı. Bağımsız sinemacıların çok daha yaratıcı olduğunu söyleyen Akay, buna rağmen ülke sineması olarak henüz istenilen seviyede olunmadığını söyledi. “Türk Sineması şu an için yaratıcılıktan ilham almayan bir sinema ve bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bağımsız diye tabir ettiğimiz filmlere de baktığımız zaman çoğunun yaratıcılıktan uzak olduğunu görüyoruz. Yapılan işlerin arasında çığır açan çok az iş var. Buradaki yaratıcılık az olduğu için de popüler filmler buradan beslenemiyor ve aynı konuları tekrar ediyorlar. Ülke olarak bunu aşmak için de ciddi bir yaratıcı dalgaya ihtiyacımız var”, değerlendirmesini yaptı.

Ezel Akay’dan Genç Senaristlere Tavsiyeler

Programın sinema konuşulan bölümlerinde genç senarist adaylarına altın niteliğinde tavsiyelerde bulunan Ezel Akay, senaryo yazmak kadar o senaryoyu yazmadan önce bol bol okumanın da büyük faydasının olduğunu belirtti. Yazılan senaryoların daha çok kişiye ulaşması için gençlerin bir internet senaryo bankası kurmasını tavsiye eden Akay, bu senaryoları fark edecek yapımcıların çıkacağının ve bu yöntemin erişilebilirliği arttıracağının altını çizdi. Bunun yanı sıra yeni senarist adaylarının yapımcıların iletişim bilgilerini bulup, onlara da rahatlıkla gönderebileceğini söyledi. Bir senaryoda iyi hikâye kadar onun düzgün bir Türkçe ile yazılmasının da çok kıymetli olduğunun altını ısrarla çizen Akay, yazım diline ve imla kurallarına dikkat edilmemiş senaryoların hemen elendiğini belirtti.

“Filmlerde Renklere, Kostüm ve Tasarıma Önem Verilmeli”

Moderatör Bora Talat Oyacı’nın “Masalsı, antirealist anlatı dilinizde renklerin ve kostümlerin nasıl bir yeri var?” sorusuna cevap veren Ezel Akay görüşlerini şu cümlelerle aktardı: “Benim filmlerime çok renkli filmler, kostümleri ne kadar güzel dendi. Bütün filmlerin öyle olması gerekir. Renk özel bir seçimdir. Rengin soluk olması, şu olması, bu olması; bunun özel bir seçim olması, kostüme, dekora, aksesuara özen gösterilmesi, onların da birer anlatıcı olarak ortaya çıkması gerekir. Zaten bunlar sinema sanatının olmazsa olmazıdır. Ben filmlerimde daha gerçek dışı işlerle uğraşıyorum. Göz kırpan, ‘Bende bir şey var’ diyen, ‘Bana da bak’ diyen bir yanı var benim filmlerimin. Ayrıca kullandığım capcanlı renkler ve o rengarenk ortam filmlerimde severek uyguladığım öğeler arasında yer alıyor. Bu aslında sanat yönetmenlerinin de benim filmlerimde çalışmak istemesinde çekici bir neden oluyor”.


“Hacivat ve Karagöz İçin İlk Cem Yılmaz’la Görüştüm”

“Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü?” filmiyle ilgili soruda “İlk Cem Yılmaz’a gösterdim bu hikâyeyi. Hem Hacivatı hem Karagöz’ü sen oynarsın, dedim. O da bu fikri çok ilginç buldu. Ama vakitlerimiz uymadı. Sonra Hacivat rolünü Haluk Bilginer’e, Karagöz rolünü Ata Demirer’e önerdim. Hoşlarına gitti, ama yine aradan vakit geçti, takvimler uymadı. Ben de Beyazıt Öztürk’e gittim. Sonra da Haluk Bilginer’e rolleri değiştirelim, sen Karagöz’ü oyna, dedim. Daha önce hiç böyle bir rol oynamadığı için çok heyecanlanmıştı. Böylece Karagöz rolü Haluk Bilginer’e, Hacivat rolü de Beyazıt Öztürk’e gitmiş oldu”, açıklamasını yaptı.

 

YORUM YAP

You don't have permission to register
Follow us on Social Media