
MAVİ MİNİ İLE ARA BUL ETKİNLİKLERİ’NİN YAZARI AYŞENUR KURTULUŞ PELTEK İLE OYUN DESTEKLİ KİTAPLARI ÜZERİNE BİR SÖYLEŞİ
“Kalabalığın arasında gözden kaçanları arayıp bulmaya var mısın?”
Var mısınız Ara-Bul etkinlik oyununa? Timaş Çocuk’un “Mavi Mini ile Ara – Bul Etkinlikleri”nin ikinci kitabı henüz çok yeni raflarda yerini almışken ben de hayali çocuklar için yazmak ve üretmek olan ve tam olarak bunları yapmayı başaran kitabın yazarı Ayşenur Kurtuluş Peltek ile bir araya geldim. Neşeli anlatımıyla çocukların tatil döneminden okul dönemine rahatça geçmelerine yardımcı olacak bu kitabın sayfalarında birlikte dolaştık, birlikte eğlendik. Hadi siz de bize katılın…
SÖYLEŞİ: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufer@ajandakolik.com
“Mavi Mini ile Ara – Bul Etkinlikleri” serisinin ilk kitabı “Bugün Nereye Gidelim”den sonra “Okul Yolunda” henüz çocuklarla buluştu. Öncelikle bu seriyi yaratma fikrinizden başlayalım. Bizimle paylaşır mısınız?
Çocuklar oyun oynamayı çok seviyor, oyunla öğreniyor, eğleniyor ve oyunla büyüyor. Ben de oyun oynamayı çok severim. “Kitaplarımla oynuyorum” fikri çıktı ortaya. Sadece bir etkinlik kitabı da olmasın, iyi bir hikayesi olsun, sorulara içine çeksin, zengin görselleri ve nesne bulma oyunuyla okur sayfada daha uzun kalsın, okurken aynı zamanda görsel algıyı da geliştirsin diye düşündük.
Bu kitaplar hangi yaş aralığındaki çocuklar için daha uygun ve yazarken neyi amaçladınız?
Kitaplar 4 yaş ve üzeri için uygun. Anne babalar çocuklarıyla kaliteli vakit geçirme çabasında ve çözüm arayışındalar. Hedeflediğimiz yaş grubu ebeveyn ile hem kitap okumuş hem de oyun oynamış olacak. Küçük oğlum 5 yaşında, kendi yaş grubuna ait kitapları aldığımızda peş peşe birkaç okuyup bitiriyoruz ve aradan zaman geçince yeniden okuyoruz. Mavi Mini ile arabul kitaplarındaysa etkinlik süresi uzun, hatta odaklanma süreleri kısa olduğundan bir defada bitmiyor. Çocuklar hikayenin kalanını merak ediyor ve yine oynayarak vakit geçirdikleri için devam edecekleri zamanı heyecanla bekliyorlar. Kitap sevgisini oyunla destekleyerek kazanmalarını istedim.
İkinci kitap “Okul Yolunda”, yaz tatili biterken yepyeni bir macerayı küçük okurlarla buluşturuyor. Bu macerada onları neler bekliyor?
Mavi Mini ile yolculuk yapmayı seven 4 kişilik bir ailemiz var. İlk kitapta bir hafta sonu gezisini anlatmıştım. Okul Yolunda’da hemen hemen tüm çocuklara tanıdık gelebilecek bir yaz hikayesi var, tatil, akraba ziyaretleri, yolda durulan mola yerleri, günübirlik geziler, yazın sonu ve okula hazırlık heyecanını anlatmaya çalıştım. Hikayenin kendi hayatlarına benzerliği arttıkça kitaba daha çok bağlanabildiklerini gözlemledim, özellikle küçük yaş grubunun. Aynı bizim gibi, aynı benim gibi, evet biz de öyle yapmıştık diyebilecekleri bir macera oldu. Günümüzde çoğumuz memleketimizden ve akrabalarımızdan uzakta yaşıyoruz. Ayrı kalmak, özlemek ve kavuşmak kavramlarını özellikle kullanmak istedim.
Ara-Bul Etkinliklerini takip etmek bir yetişkin olarak benim için de epey eğlenceli olduğunu itiraf etmeliyim. Özellikle büyük resimdeki küçük detayları bulmak bir hayli keyifli. Peki kitapların içinde başka hangi etkinlkiler var?
Benim de en çok oynadığım oyunlardandır gizli nesne bulma oyunları. Nesneleri bulmaya çalışırken hemen resimlere odaklanıyor çocuklar. Sayıları da tanıyorlarsa hızlıca oyuna geçiyorlar. Hikaye ile ilgili sorular ekledik. İşitsel yetenekleri de gelişsin, okunanı dinlesin, odaklanabilsin ve arkasından sorulana cevap verebilsin diye.
Çocuklar için yazmanın sizin için anlamı nedir?
Çok büyük bir sorumluluk! Kitap okumak iyidir diyor ve onların çokça kitap okumasını istiyoruz. Kitabın kapağı açıldığı anda çocuk yazarla baş başa kalıyor. Yetişkinler için yazarken sınır yok, ama çocuklar için yazmak büyük dikkat ve özen gerektiriyor. Karşımda bir çocuk var ve ben ona söylediğim her kelimeyi seçmeliyim. Düşünmeden hiçbir şey söylememeliyim. Yaşına, mantığına, duygusal ve ruhsal yapısına uygun olmalı. Anlattıklarımın onun tertemiz sayfalarına, aklına, ruhuna dolduğunu bilmeliyim. Ben kitaplarla büyüdüm, çocuklarıma aldığım her kitabı önce kendim okudum. Dikkatli olmak gerektiğini düşünüyorum ve dilerim bunu hakkıyla yapanlardan olurum.
Didaktik ögeler kullanmadan aynı zamanda öğretici ve yenilikçi olmayı da hedefleyen bu seriyi ebeveynler çocukları için almalı çünkü…
Çünkü çocuklar eğlenmeli, mutlu olmalı. Bu herkes için geçerli. Çocuklar bol bol oynamalı. Bunlar da oyunlu kitaplar, anne, baba, çocuk hep birlikte oynayabilirler.
Bir önceki kitapta çizer Fadime Kıymık, bu kitapta da Arife Şeyma Gök metinlerinize eşlik ediyor. Çizimin özellikle bu tip ara-bul kitapları için ayrı bir önemi var sanki! Ne dersiniz? İllüstratörlerle kitaplarınıza dair fikir alışverişinde bulundunuz mu?
Her gelen sayfayı öyle büyük heyecanla inceledim ki! Fadime Kıymık ve Arife Şeyma Gök harika birer çalışma yaptılar. Siz bir hayal kuruyorsunuz, belki gözünüzün önünde sahneler beliriyor, anlatmaya çalışıyorsunuz ama hayalinizden çok daha güzel sonuçlar geliyor önünüze. İkisine de hayranım. Üstelik çok yoğun ve zor birer çalışma oldu. Sayfalar detaylarla dolu. Her bir kompozisyon aynı birer oyun gibi. Ben genel sahneyi anlatmaya çalıştım, sayılarla nesneleri belirledim. Sayfaları onlar zenginleştirdiler. Öyle güzel geldi ki sonuçlar üstüne söyleyecek söz kalmadı. İkisine de çok teşekkür ediyorum.
Mutlaka devamı da vardır Mavi Mini’nin. Biraz ipucu verseniz… Üçüncü kitapta bizi neler bekliyor?
Gezmeyi seven bir aile, yine bir yolculuk hikayesi ile gelecekler ama karar veremediler, seçenekler bol, gezip görecek çok yer var. Aslında seriye başlarken düşündük ekip olarak, bu yol bizi nerelere götürür diye. Üçüncü kitap komşu ülkelere olabilir.
Ajandakolik’in özellikle yazar ve çizerlere klasik bir sorusu var. Ajandanız var mı, varsa içlerinde neler var?
Notlar almayı severim, renkli cici ajandaları ve defterleri de ama ikisini pek buluşturamam. Genellikle günlük listelerim olur. Nesnelere bağlanmayı pek sevmiyorum sanırım. Notlarım da dağınıktır, her yerden bir şey çıkar. Galiba asıl ajandam bilgisayarım.
Bugünlerde sizin yazı masanızda yükselen kitaplar hangileri? Hangi yazarları okur, kimlerden ve nelerden ilham alırsınız?
Güncel kitapları takip etmeye çalışıyorum, yeni yazarlar tanımayı, farklı tarzlarda metinlerle tanışmayı seviyorum. İlham almak konusuna gelince özellikle yerli yazar, çizer, sinema ve tiyatro oyuncuları, yönetmenler, sanatçılar neler yapıyorlar, hangi işlerle hangi konularla ilgileniyor, neyi önemsiyor, nasıl çalışıyorlar, nerede zorlanıyor, nasıl çözümlere ulaşıyorlar çok merak ediyorum. Bizden nasıl işler çıkıyor, biz ne yapabiliyoruz onu görmeye anlamaya çabalıyorum. Sayabileceğim çok isim var bu konuda, röportajlarını okumaya, söyleşilerini takip etmeye, hikayelerini dinlemeye çalışıyorum çünkü bu topraklardan besleniyorlar ve aynı yerden bakıyoruz dünyaya.
Ama hayatıma dokunan ve belki de dönüm noktası diyebileceğim, en sevdiğim ve beğendiğim yazar J.R.R.Tolkien. Kurgusu, gerçeklikle hayalin birleşmesi, masallar ve insanlar, dünya, savaş, barış… Belki okuduğum dönemdeki bana çok iyi geldiği için bilemiyorum. Fantastik ve bilimkurgudaki tüm yenilik çabası, olmayanı anlatma, kurgu, hayalgücü, gerçekten uzaklaşma ama onsuz da yapamama halinden etkileniyorum.
Bana edebiyatı babam sevdirdi, edebiyatı anlamayı da sayın hocam Hakan Akdoğan öğretti. Ondan sonra tüm yazarlara ve tüm sanat eserlerine bakışım değişti. Sezgisel beğenilerim mantıksal incelemelere dönüştü. Hiç tanımadığım yazar ve tarzlarla tanıştım, hepsi de çok kıymetli.
Çocuk edebiyatında özellikle takip ettiğiniz isimler var mı?
Şermin Yaşar okumaktan çok keyif alıyorum. Behiç Ak, Birsen Ekim Özen ve Mustafa Orakçı kitaplarını severek okuyoruz çocuklarımla. Çocuklar İçin Felsefe ile tanışmam Murat Moroğlu ve Deniz Alter sayesinde oldu, yeni çalışmalarını merakla takip ediyorum.
Bu serinin dışında başka kitaplar olacak mı?
Daha küçük yaş grubu için çalıştığımız bir serimiz daha var. Onun için de yeni fikirler, hazırlıklar var. Haydi Kurtaralım Dünyayı başlığıyla planladığımız serinin de danışmanlığını yapıyorum. Henüz iki kitap çıktı, diğerlerinin çalışmaları sürüyor.
Mavi Mini ile iyi yolculuklar diliyorum! Siz yazın, çocuklar da hep okusun, arayıp bulsun ve en önemlisi hayaller kursun. Konuğum olduğunuz için teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim.
Sermin Süzen
Güzel bir söyleşi olmuş.Ayşenur hanimı yıllardır taniyorum..mimarlik yaptiği zaman bile cocuklarla ilgili neler yapabilirim vardı aklinda hep..kafasında hep projeleri olurdu görüştüğümüz zamanlarda anlatirdı bize..Bu başarıyı yakalayacağini biliyordum dahada fazla eserlere imza atacak biliyorum..taktir ediyorum onunla gurur duyuyorum..