“HER ŞEYİ GÖSTEREN GÖZLÜK”, HER ŞEYİ AFFEDER Mİ?
Bir gözlük hayal edin, her şeyin içini gösteriyor! Elif’in hayali işte tam da böyle bir gözlük yapmaktı. Peki neden böyle bir gözlük yapmak istiyordu ki? Yoksa uzayın derinliklerini mi gözlemleyecekti? Ya da çikolata paketlerinin içindeki sürprizleri önceden mi öğrenmek istiyordu? Timaş Çocuk’un mayıs kitaplığında bu defa Büşra Ümmühan’ın yazdığı, Afra Elif’in resimlediği “Her Şeyi Gösteren Gözlük” var.
YAZI: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufer@ajandakolik.com
Yeni bir çocuk kitabı incelemesiyle çat kapı karşınızdayım! Timaş Çocuk’un 32 sayfalık kitaplarından sesleniyorum. 6-7 yaş grubu çocuklara hitap eden arkadaşlık, özür dileme ve iletişim kurma gibi kavramlar üzerine eğilen yeni bir kitapla bir kez daha merhaba, sevgili çocuk edebiyatı meraklısı okur, anne, baba, benim biricik minik takipçim!
“Her Şeyi Gösteren Gözlük”, önce ismiyle sonra da sevimli kapak çizimiyle en az benim kadar sizin de ilginizi çekecek, buna eminim! Neden “32 sayfa” diyerek söze başladım, çünkü Timaş Çocuk’un bu sayfa sayısındaki kitapları, okumaya yeni başlayan çocuklara okumayı sevdirmek için tasarlanmış kitaplar bütünü… (Her yeni çıkan kitap, benim için sanki bir kitap serisiymiş gibi bu bütünün arasında kendine yer ediniyor.)
Her Şeyi Gösteren Gözlük’ün baş kahramanı Elif’in heyecan dolu macerasına katılmak isterseniz eğer şimdi böyle gelin! Elif, bir gözlük yapmak istiyor ki her şeyi göstersin, her şeyi kolayca görebilsin! Onun bu gözlüğü yapmak için pek çok amacı olabilirdi. Mesela denizin altındaki gizemleri keşfedebilirdi pekala! Balıkların kılçıklarını da görebilirdi! Ve hatta toprağın altındaki solucanların, karıncaların, böceklerin yaşamını da kolaylıkla izleyebilirdi ama hayır! Bunların hiçbiri, Elif’in gözlüğü yapma nedeni değildi. Onun çok özel bir neden vardı ve bunu kimseye söyleyemediği bir sırrı! Çünkü çok utanıyordu.
Bir gün o gözlüğü yapmak için yataktan doğruldu ve “Her Şeyi Gösteren Gözlük” için nelere ihtiyacı olduğunu düşündü. Eşyalarını araştırırken geçen yıl sinemada taktığı ve ona filmin içindeymiş hissi veren gözlüğünü buldu. Ama bu gözlük tek başına yeterli değildi Elif için. Okulda baykuşların mor ışık gücü sayesinde çok iyi gördüklerini öğrendiğini hatırlayıp baykuşların bu özel gücünden yararlanmaya karar verdi. Bahçede zaman zaman baykuş konan ağaçtan bir baykuş tüyü alabilirdi. Böylelikle bir baykuşun vizyonuna sahip olabilirdi! Ancak bunun için de o ağaca çıkmalıydı. Çok zor görünüyordu her şey. Tam pes ediyordu ki aklına Ömer geldi ve Ömer’in büyük elleri. O elleri gördüğünde çok heyecanlanmış ve bir nefeste “Ellerin ne kadar büyük” deyivermişti. Ömer ise bunu duyunca utanmış ve üzülmüştü. Elif’i derinden utandıran bu olay, ona tüyü bulma konusunda yeniden güç verdi.
Her zamanki gibi hikayenin tamamını anlatmıyorum size elbette… Yazar Büşra Ümmühan’ın sürprizini bozmayalım ve Elif’in bu gözlüğü yapmak istemesinin sebebini kitapta bırakalım… Bir arkadaşlığın özür dileyerek yeniden nasıl filizlendiğini de hikayeyi okuyarak öğrenmek hiç kuşkusuz en iyi yol!
Çizimlerine ilk defa rastladığım Afra Elif’in kelimenin tam anlamıyla karikatüristik çizimlerini çok sevdim. Kitapla uyum içinde ve hikayeyi daha sıcak ve merak edilesi kılıyor. “Kalbinde ışıldayan tutkuları takip eden” bir yazara da “çizerken mutlu olan ve çevresindeki insanlara bu mutluluğu dağıtan” bir çizer yaraşır elbette…
“Her Şeyi Gösteren Gözlük”, okumayı yeni söken ve okulda ilk defa arkadaşlık kuracak tüm çocuklar için heyecanlı, umut dolu, meraklı ve duygu dolu bir kitap… İyi okumalar!