
DİSK BASIN-İŞ: “GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR”
13 Şubat’ta altı gazetecinin ters kelepçeli bir şekilde gözaltına alınması üzerine DİSK Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş), bir basın toplantısı düzenledi.
HABERİ AKTARAN: BATUHAN SARICAN, DİSK Basın-İş üyesi
batusarican@gmail.com
13 Şubat’ta Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Semra Turan, Tolga Güney, Delal Akyüz’ün yanı sıra JİNNEWS muhabiri Melike Aydın ve Gazete Duvar muhabiri Cihan Başakçıoğlu evlerine yapılan baskın sonucu ters kelepçeli bir şekilde gözaltına alınırken, gazetecilerin kamera ve fotoğraf makinalarına da el koyuldu.
Türkiye’de gazetecilere dönük baskılar, gözaltı ve tutuklamalar sistematik bir hal alsa da özellikle seçim dönemi gibi kritik süreçlerde gazetecilere dönük gözaltı ve tutuklama dalgasının iktidarın olağan uygulaması haline geldiğini belirten DİSK Basın-İş, yaptığı basın açıklamasında; dosyada “kısıtlılık kararı” olduğu gerekçesiyle gazetecilerin neden gözaltına alındığını öğrenemeseler de meslektaşlarımızın “gazeteci oldukları için” iktidarın hedefinde olduklarını belirtti.
Evlerine baskın yapılması ve İstanbul Protokolü gereği işkence olarak kabul edilen “ters kelepçeli bir şekilde” gözaltına alınmaları, dosyaya gizlilik kararı koyulması, 24 saat avukat kısıtlılığı getirilmesi gibi uygulamalarla, gazeteciler ve gazeteciliğin “kriminalize” edilmek istendiğini vurgulayan sendika temsilcileri, gazetecilerin hakikati açığa çıkarmasına ve toplumun haber alma hakkını engellemeye dönük bu gözaltı ve tutuklamaları kabul etmediklerini açıkladı.
DİSK Basın-İş’in açıklaması şöyle devam etti: “Demokrasinin olmazsa olmazlarından olan basın özgürlüğü, bugün Türkiye’de ciddi düzeyde tehlikededir. Özellikle gireceğimiz seçim süreciyle birlikte başta Özgür Basın emekçileri olmak üzere, gazetecilere dönük baskıların artabileceğini geçmiş deneyimlerimizden biliyoruz. Bu nedenle basının özgürlüğünü savunmak, toplumun haber alma hakkını savunmak sadece biz gazetecilerin sorumluluğu değildir. Başta gazeteciler olmak üzere Türkiye’de gazetecilik yapmanın koşullarının ortadan kalkmaması için, gazeteciliğin ‘kriminalize’ edilmemesi ve haber alma hakkını savunmak için herkesin bu baskılara karşı güçlü bir ses çıkarması ve dayanışmayı büyütmesi gerekiyor. Bizler, basının özgürlüğü için mücadele etmeye devam edeceğimizi, bu baskıların biz gazetecilere geri adım attıramayacağını söylüyor ve gözaltında tutulan meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılması çağrısını buradan yapıyoruz.”