Advertisement Advertisement

ÇİĞDEM EKER İLE YENİ KİTABI “KİTAPTAKİ SIR HABERCİ”Yİ KONUŞTUK


Genç edebiyatın seslerinden yazar Çiğdem Eker, yeni kitabı “Kitaptaki Sır – Haberci” ile dört arkadaşı hayallerin ötesinde bir maceraya çıkarıyor. Öyle ki bu macerada Mustafa Kemal Atatürk de var. Heyecan, merak, gizem ve keşif dolu bir serüvenin kapılarını biraz daha aralamak için Eker ile kitabını konuştuk. Diyor ki “Gençler için yazmak nefes almak gibi bir şey. Kendimi buluyorum. Başka bir hedef aramıyorum. Şunu da yapsaydım diye içimden geçirmiyorum. Tek bir derdim var, ben ne yazabilirim?”

SÖYLEŞİ: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufer@ajandakolik.com 

Öncelikle bağımsız kültür sanat haber sitesi Ajandakolik’e hoş geldiniz Çiğdem Hanım. Bu sizinle ilk buluşmamız, ilk söyleşimiz. Daha önce bu sayfalarda yine Genç Destek’ten çıkan “Sen Şarkını Söyle” kitabının incelemesine yer vermiştik. Ve şimdi yine bir grup arkadaşın maceralarını anlattığınız “Kitaptaki Sır – Haberci” için sizinle tanışma fırsatı bulduk. Nasılsınız? Nasıl geçiyor bugünler?
Hoş bulduk. Öncelikle duygularımı söyleme fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim.
Gayet iyiyim. Günlerim genellikle okuyarak, yazarak ve atölyeler düzenleyerek geçiyor. Hafta sonu yaratıcı drama derslerine katılıyorum. Hafta içi de bir kitabevinde yetişkinler için çocuk kitabı yazma atölyesi düzenliyorum. Keyifli geçen bir atölye olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Gençler için yazmaya üretmeye ne zaman başladınız; sizi biraz tanımak isteriz.
1987 doğumluyum, Samsun’da yaşıyorum. Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümünü okudum.
Çocukluğumdan beri yazar olmak hayalimdi. Küçükken, “Büyüyücünce ne olacaksın?” diye sorduklarında her zaman, “Yazar olacağım” derdim. İlk öykümü üçüncü sınıfta yazdım. Liseye giderken senaryo defterlerim vardı. Hiç durmadan senaryolar yazardım. Üniversitede çok sevdiğim bir dostuma doğum günü için bizim gelecekteki halimizi anlatan bir kitap yazmıştım. Üniversiteden sonra haber sitesine köşe yazıları yazdım.
Çocuk edebiyatına yönelmem 2014 yılında, yeğenimin doğum gününde ona hediye gelen çocuk kitabını incelememle başladı. Kitabı okuyunca ben daha iyisini yapabilirim dedim. Kısa bir hikâye yazıp yayınevlerine gönderdim. Ertesi gün bir yayınevinden cevap geldi. Ve bu beni çok heyecanlanmıştı. Böylece yazı serüvenim de başlamış oldu.

Başta da söylediğim gibi yine bir grup gencin maceralarını yazdığınız yeni bir kitapla buluşuyor genç okur. Kitabın kahramanları dört kafadar; Elif, Melek, Ali ve Uğur. Ama onların macerası hayallerin ötesinde bir yolculuk gibi! Kitabın konusunu sizden dinleyelim mi?
Kitap her ne kadar arşiv odasında başlasa da hikâye Anadolu topraklarında geçiyor. Dört kafadar fantastik dünyada nereye geldiklerini anlamaya çalışırken cepheye mektup götürmeye çalışan bir haberciyle karşılaşıyorlar. Ve ona yardım etmek istiyorlar, haber götürme görevini kendileri üstleniyor. Çocuklar, bu önemli görevi yerine getirmeye çalışırken birçok kahramanla karşılaşıyorlar. Vecihi Hürkuş’tan tutun da cepheden oğlunun dönmesini bekleyen Anadolu kadınına kadar.
Hikâye Mustafa Kemal Atatürk’ün çevresinde geçiyor. Durum böyle olunca çocukların akıllarında tek soru oluyor.
“Biz Atatürk’ü görebilecek miyiz?”

Kitap epey merak uyandırıcı çünkü işin ucunda Mustafa Kemal ile tanışmak var! Kendinizi bu dört gencin yerine koysanız Atatürk ile karşılaştığınızda (kitaptan bağımsız) ona ilk ne söylemek isterdiniz?
Galiba uzun bir süre elim ayağıma dolaşır, heyecandan konuşamazdım. Yine de kendimi toparlayıp, “Seni görmek çok güzel” derdim. İlk bunu söylerdim.

Mustafa Kemal’i iyice özler ve arar olduğumuz bu günlerde gençler bu kitabı okumalı çünkü… Boşluğu doldurun lütfen.
…çünkü umutsuzluğun olmadığını görecekler bu kitapta. Herkesin “Burada bir şey yetişmez” dediği çorak toprakların bile nasıl yeşerdiğini, bir ağacın ne kadar değerli olduğunu görecekler. En gencinden en yaşlısına kadar herkesin kalbinde umut olduğunu, savaşların kolay kazanılmadığını, büyük bir mücadele verildiğini görecekler. Atatürk’ün yolundan gitmenin ne kadar değerli olduğunu. Ve en önemlisi onun yolundan gitmek demek illa yüzünü görmek demek değil. Çalışarak, üreterek, adil olarak, elindeki işin en iyisini yapmaya çalışarak da onun yolundan gidilebileceğini görecekler. Kısacası bu kitapta sadece dört arkadaşın macerasını görmeyecekler.

Kitap bir serinin de habercisi gibi. Elif, Melek, Uğur ve Ali’nin yeni maceraları olacak mı?
Neden olmasın? Zamanı geldiğinde yeni maceraların olacağına inanıyorum.

Gençler için yazmak sizin için tam olarak ne ifade ediyor? Bunu tanımlamanızı istesem…
Gençler için yazmak nefes almak gibi bir şey. Kendimi buluyorum. Başka bir hedef aramıyorum. Şunu da yapsaydım diye içimden geçirmiyorum. Tek bir derdim var, ben ne yazabilirim? Kahramanlarımı yazarken gençler de kendilerini öykünün içinde bulabiliyorlar mı, onlar da benim gibi kahramanları hissedebiliyorlar mı diye düşünüyorum. Yazdığım öyküyü bitirsem de belli bir zaman sonra karakterleri özlüyorum. Ana karakterlerim genellikle o yaşlarda olduğu için onları daha iyi anladığımı, ortak değerlerimiz olduğunu düşünüyorum.
Bir keresinde okula imza gününe gitmiştim. Bahçede harıl harıl benim kitabı okuyan iki kız çocuğu gördüm. Kendilerini kitaba o kadar çok kaptırmışlardı ki beni fark etmediler bile. Çok hoşuma gitmişti. Size kalbime dokunan birçok olayı anlatabilirim Okuyuculardan güzel geri dönüşler alıyorum. İmza günlerinde o gözlerindeki ışıltıyı görmek, onlarla kitap hakkında sohbet etmek beni çok mutlu ediyor. Ve kendime şunu söylüyorum. İyi ki yazıyorum.

Sizce en çok ilgi macera romanlarına mı? Sizin de genel olarak kitaplarınızda hep bir sır ve gizem hakim…
Her okuyucunun ilgi alanı, merakı farklı oluyor. Yalnız kitap fuarına ya da okullara imza gününe gittiğimde macera dolu kitapların daha çok ilgi çektiğini görüyorum. Hiçbir zaman bu kitabım maceralı olsun diye diretmedim. Bu tamamen kitaptaki kahramanın yolculuğu diye düşünüyorum. Şu da bir gerçek karakterlerim macerayı seviyor.

Ajandakolik’te konuğum olduğunuz için teşekkür ederim. Okurunuz bol, yolunuz aydınlık olsun…
Hoş sohbet için ben teşekkür ederim.

YORUM YAP

You don't have permission to register
Follow us on Social Media