Tiyatro Kooperatifi dayanışmaya çağırıyor: “Çözüm önerileri yetersiz!”
Tiyatro Kooperatifi, küresel COVID-19 salgını nedeniyle bütün gelirleri kesilen ve zor günler geçiren tiyatro sektörünün bu süreci en az hasarla atlatabilmesi için kamu kuruluşlarını ve yerel yönetimleri, sürdürülebilirliği önceleyen somut çözüm önerilerini hayata geçirmeye ve dayanışmaya çağırıyor.
Tiyatro Kooperatifi, tiyatroların 1 Temmuz’da açılması kararıyla ilgili; normal şartlarda bile kira, ağır vergi yükü, personel maaşı vb. temel giderlerini karşılamakta zorlanan tiyatroların, pandemi sebebiyle salon kapasitesini en az yarıya düşürmesi gerekeceğini; yarı kapasiteyle açılacak salonların bile, seyircilerin kapalı alanda bulunmaya psikolojik olarak hazır olmaması nedeniyle dolmayacağını; dolayısıyla özel tiyatroların çoğunun kapılarını açmasının ekonomik kazanç getirmeyeceğini ve hatta giderlerin büyümesi anlamına geleceğini ifade ediyor.
Özel tiyatroların hakları, yasal statüleri ve finansal var oluşlarını güçlendirmek amacıyla çalışmalar yürüten Tiyatro Kooperatifi, ortağı olan 55 özel tiyatroyla birlikte faaliyetlerini günden güne artırarak sürdürüyor. Kooperatif yetkilileri, COVID-19 nedeniyle tiyatro sektörünün geçirdiği zor günleri atlatıp yoluna sağlıklı ve güçlü bir şekilde devam edebilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileriyle ve yerel yönetimlerle, öneri ve destek paketlerini sundukları bir dizi toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantılar sonucunda elde edilen gelişmeler olsa da özel tiyatroların giderek kronikleşen zorlukları karşısında atılan adımlar yetersiz kalıyor.
HER SENE ÖZEL TİYATROLARA AYRILAN DESTEK YÖNETMELİĞİNDE GELİŞMELER VAR ANCAK VERGİ BÜYÜK SORUN
Gelişmeler arasında bakanlık tarafından hazırlanan “Özel Tiyatroların Projelerine Yapılacak Yardımlara İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” geçtiğimiz günlerde yürürlüğe girdi. Bu yönetmelik doğrultusunda, tiyatroların proje bazlı olarak talep ettiği tutarın oranının artırılması; destek üst sınırının yükseltilmesi; 2019-2020 sezonunda bakanlıktan destek alan tiyatroların yükümlülüklerinin hafifletilmesi ve video kaydı sunmak şartıyla 20+1 temsil şartının aranmaması; tiyatro sektörünün “mücbir sebep kapsamına giren sektörler” arasına alınması gibi yeni maddeler eklendi. Ancak 1 Temmuz’da başvuruya açılan destek kapsamına alınacak tiyatrolarda vergi ve SGK borcunun olmaması şartı aranması, şu anda zor durumda olan tiyatroların büyük bölümünün bu yardımdan yararlanamayacağı anlamına geliyor. Kooperatif, en azından pandemi döneminde vergi ve SGK borcu olan tiyatroların da destekten yararlanması gerektiğini vurguluyor.
Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü tarafından başvuruya açılan Tiyatro Oyunlarının Dijitalleştirilmesi ile ilgili mali destek fonu gelişmeler arasında olsa da, karşılaşılan büyük kriz karşısında çok yetersiz kalıyor. Kooperatifin de 37 ortağıyla, “Tiyatro Oyunlarının Dijital Platforma Aktarımı” adıyla yaptığı başvurunun olumlu sonuçlanmasına rağmen ayrılan mali desteğin kapsamı, özel tiyatroların yaz dönemini geçirebilmelerini ve sonrasında yeni sezona başlayabilmelerine olanak sağlamıyor. Bakanlık tarafından açıklanan bu tip mali destek girişimlerinin, karşılaşılan kriz karşısında tiyatroların ayakta kalabilmesi için tek başına yeterli olmadığını belirten Tiyatro Kooperatifi, gerekli desteklerin sağlanamaması durumunda tiyatroların kapanma noktasına gelmesinden endişe ettiklerini dile getiriyor.
KOOPERATİF, ÇÖZÜM ÖNERİLERİ İÇİN HÂLEN CEVAP BEKLİYOR;
2020 Mart-Kasım aylarında stopaj vergisinin alınmaması ve 9 aylık SGK primlerinin devlet tarafından karşılanması,
2020 Şubat-Kasım ayları aralığında çıkacak olan KDV, muhtasar, geçici vergi, gelir vergisi/kurumlar vergisi ve SGK ödemelerinin Aralık 2020 sonuna ertelenmesi,
Sahnelerin sabit giderlerinin karşılanması,
Özel tiyatroların yaşayabilmesi için Devlet Destekli Kredi (KGF) desteği verilmesi,
Özel tiyatro biletleri üzerindeki KDV oranının %1 olarak belirlenmesi,
Devlet Tiyatroları’nın sahnelerinin kullanılmadığı günlerin özel tiyatrolara ücretsiz tahsis edilmesi ve yine aynı sahnelerin yaz aylarındaki boş günlerinin ücretsiz tahsisinin sağlanması; yanı sıra ses ve ışık gibi teknik imkanların karşılanması ve tanıtım konusunda bakanlığın destek sağlaması,
Devlet ve Şehir Tiyatroları’nın pandemi sebebiyle kullanılamayan oyun bütçelerinin, özel tiyatroların yaşaması için kullanılması.
SAHNELER AÇILIYOR DENİYOR AMA NASIL?
1 Temmuz 2020’de tiyatroların açılması kararıyla ilgili olarak Tiyatro Kooperatifi, özel tiyatroların çoğunun kapılarını açmasının ekonomik kazanç sağlayabilecekleri anlamına gelmediğini ve henüz bu açılışa hazır olmadıklarını belirtiyor. Kooperatif, açık hava alanlarının kullanımı konusunda bazı belediyelerin ve kurumların öncülük ettiği mevcut projelerin olduğunu ancak bu alanların hem seyirci hem de görevli personeller açısından tam olarak nasıl organize olacağı konusunda sorunlar olduğunu belirtiyor. Kooperatif, oyunlar oynansa bile maksimum yüzde 50 kapasiteyle açılacak oyunlara seyircinin ne oranda rağbet edeceğinin ve bunun ev sahibi kurum ve tiyatrolar için ekonomik olarak ne kazandıracağının bilinmediğini dile getiriyor.
TÜRKİYE’DEKİ TÜM BELEDİYELERE AÇIK ÇAĞRIMIZ VAR!
Kooperatif aynı zamanda Türkiye’deki tüm belediyelerin de kendi bölgelerindeki özel tiyatroların ayakta kalabilmesi için aktif olarak çalışması gerektiğini vurgulayarak belediyeleri dayanışmaya çağırıyor. Kooperatif bu amaçla, belediyelerin önümüzdeki yaz ve sonbahar sürecinde açık hava tiyatrolarını ve etkinlik alanlarını özel tiyatroların kullanımına açmasını, mekanların temizliği ve hijyeni üzerine çalışmalar yürütülmesini; sahneler açıldıktan sonra bu mekanların periyodik olarak dezenfekte edilmesini; oyunların tanıtımı için billboard ve şehirde özel alanların açılmasını öneriyor.
SEYİRCİ VE ÖZEL SEKTÖR, TİYATROLARINA SAHİP ÇIKMALI
Tiyatro Kooperatifi, sadece kamu kuruluşları değil seyircinin ve özel sektörün de tiyatrolara bireysel ve kurumsal olarak destek olmasının şart olduğunun altını çiziyor. Kooperatif, bir ülkenin temel yapı taşları arasında olan tiyatro sanatının en fazla sahiplenilmesi gereken ana arterlerden biri olduğunu; toplumda çökmeden kurtarılması gereken pek çok alan olması ile birlikte kültür-sanat olmadan nefes alınamayacağı ve kırılgan yapısı nedeniyle en fazla ilgi ve desteğe özel tiyatroların ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. ‘Evde kalınan süreçte de görüldüğü üzere’ kültür-sanatın ne kadar önemli olduğunun altını çizen Tiyatro Kooperatifi, kültür-sanat hayatının can damarlarından olan özel tiyatroların toplumsal stresin azaltılmasına da katkı sağlayacağına vurgu yaparak özel sektörle her türlü iş birliğine açık olduğunu paylaşıyor.