REYHAN MİRAY REYHAN: “ALZHEIMER BABAMIN YARALARINA ÇÖZÜM ARARKEN PEDDON FİKRİ ORTAYA ÇIKTI”
Ajandakolik’ten girişimci kadınlara her zaman tam destek! Sınırsız hayallerini, llham verici yaratıcılıklarını konuşmak ve paylaşmak için birlikte yürümeye ve büyümeye devam ediyoruz. Bugün konuğum PEDDON markasının yaratıcısı Reyhan Miray Reyhan. Onunla özellikle regl döneminde kadınların imdadına yetişecek Peddon girişiminden konuştuk. Bütün kadınlar toplansın, Reyhan’ın size anlatacakları var.
Söyleşi: Nilüfer Türkoğlu
nilufer@ajandakolik.com
Peddon! Kelimeyi ikiye bölün; ped ve don! İkisini bir arada kullanınca kulağa biraz değişik geliyor, öyle değil mi? O zaman şimdi Peddon’un ismini de cismini de tanıma zamanı!
Günlük ve adet döneminde kullanılan pek çok pedin doğaya verdiği zararlardan pek çoğumuzun haberi yok. Peddon markasının yaratıcısı Reyhan Miray Reyhan, hem doğa dostu külotları hem de regl döneminde bile konfor sağlayan ve ped yerine geçen sağlıklı çamaşırlarıyla Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Organik kumaştan üretilen, yıkanabilme özelliği taşıyan, sıvı ve leke geçirmeyen Peddon’lar, çok yakın zamanda kadınlarla buluşmaya başladı. Ben de markanın yaratıcısı Reyhan Miray Reyhan’ı bulup merak ettiklerimi sordum.
Peddon’un hikayesi aslında düşündüğümden biraz farklı. Demans hastası babanın yatak yaralarına çözüm bulmak için başlamışsın. Filmi başa saralım…
En kıymetli kısmı burada başlıyor; beş buçuk yıldır alzheimer olan babam iki yıldır beni hatırlamıyor ve yatalak; bu sebeple de çoğunlukla yatak yarası oluşumu gerçekleşiyor. İki yıl önce her şeyi bırakıp, babamla vedalaşıp Londra’ya taşınmıştım ama gittikten 10 gün sonra annemden gelen “baban hastanede” telefonuyla bulduğum ilk uçakla geri döndüm ve babamın yatak yarasıyla o zaman tanıştım. O acıya bir çözüm bulmak zorunda hissettim kendimi ve alternatif bir iç çamaşırı geliştirdim; evde makineyle dikilmiş, arasına pamuk konmuş bir iç çamaşırı. O haliyle patent başvurusu yaptım ve üretimi için fason dikim atölyesi aramaya başladım: İstanbul’da Beykoz’da gecekondu mahallelerinin içinde iç çamaşırı diken amcaları dikmeye ikna etmeye calıştım ama hepsi nafile… “Böyle bir şey mümkün değil” dediler. Onlar dedikçe eve gidip ürünü kendim denemeye başladım. Bir gün regl dönemimde denedim ve aklıma o an kadınlara yönelik böyle bir ürün geliştirme fikri düştü. “Okul sırasında regl olup ağlayan kız çocuğu da kullansın, iş yerinde erken regl olan kadın da kullansın, 80 yaşındaki altına kaçıran anneannem de…” dedim ve ürünü geliştirmeye başladım. Bu gelişim süreciyle beraber pandemi patlak verdi ben hâlâ atölye ararken atölyelerden birisi “Boşver kaç paran var, gel maske yapalım. Bak dünyada pandemi va, çok para kazanırsın sonra istediğini yaparsın” dedi, hiç unutmuyorum. Ama dinlemedim bile… Bunun yerine pandemi sürecinde evde kendi kendime ürünü geliştirdim, yurt dışından benzer ürünler bulup getirttim. Bir fabrikanın Ar-Ge bölümü bu konuda bana destek oldu. Bu ürün de son halini alınca Patent başvurusunu yaptım. Bir yatırım arayışına girdim, bulamadım ve bir anda evden çıkıp gidip arabamı sattım ve üretimi başlattım. İşte Peddon’un hikayesi böyle…
“13 MART’TA SATIŞA BAŞLADIM”
Tam bir girişimcilik hikayesi, ne şahane! Nereden mezunsun, neler yaparsın, Reyhan kim? Bu senin ana işin mi?
Babamın Reyhan’ı annem’in Miray’ıyım, balık burcuyum, yükselenim yengeç; su elementi doluyum. O sebeple sürekli bir fikir üretimim var, hayatım boyunca da oldu. “İstersek ve emek verirsek olur” buna inanıyorum. Ne kadar olacağı ise “deneyimleyeceğin yere kadar” der, vazgeçeceğim yeri bilirim. Bu hikayede de vazgeçebildiğim için bugün bu noktadayım. İzmir’de doğdum büyüdüm, Başkent Üniversitesi Bankacılık ve Finans mezunuyum. Mezuniyet sonrası İstanbul’a taşındım ve PwC firmasında vergi danışmanı olarak işe başladım. Bir yandan kurumsal firmalarda çalışırken bir yandan da tiyatro ve oyunculuk kariyerim oldu. Son iki yıldır da Peddon girişimim üzerinde çalışıyorum ve nihayet 13 Mart itibariyle satışına başladım.
Aaa çok yeni! Tam zamanında seni keşfetmişim o zaman! Peddon ismiyle fark yaratıyor zaten en başta! Günlük olarak ya da regl dönemi kullandığımız pedlerden çok sıkıldık evet ama bu külotlar bir pedin yerini nasıl dolduruyor? Özelliklerini bize sıralar mısın?
Peddon kendi ismini “özgürce” kendi seçti. Bu yüzden logomuzda bir kelebek var; her gün uçmaya ve yeniden doğmaya hazır, uçmak için hijyenik ürünlere ihtiyacı olmayan özgür bir kadın gibi… Daha sağlıklı, yenilikçi, geri dönüşüme açık-sürdürülebilir, sıvı ve leke geçirmez; özel tasarımlı ve Patentli kumaşları ile bakteri oluşturmaz, koku yapmaz, sızıntıları emer, gysileri korur. Yüksek nem emici teknolojisiyle bölgenin kuru kalmasına yardımcı olur.
Bir kadın iç giyim markası yaratırken üstelik diğer iç giyimlerden oldukça farklı olarak aklında ilk ne vardı?
Aklımdakilerin ilk başında en sonda düşünmem gereken vardı… Şu an zamanla nelerin hayatımıza dahil olacağını göreceğiz. (Gülüyor.)
“PEDDON’UN 8-12 SAAT KULLANIMI İDEAL”
Doğu dostu pedler de var sanırım. Peki, Peddon’u onlardan ayıran şeyler ne?
Peddon’u deneyimleyene kadar yıkama ve kullanma konusunda doğa dostu pedler “alışılmışlık” sebebiyle daha fazla güven verse de Peddon ile tanışanlar için durum direkt tersine dönüyor. Bu sebeple güven vermesi ve konforu demek doğru olur.
İnsan hiç kullanmayınca bilemiyor tabii, o yüzden sorulacak çok soru var. Regl döneminde neredeyse iki üç saatte bir ped değiştirmek gerekirken Peddon bu konuda nasıl bir kolaylık sağlıyor? Bir gün boyunca kullanabiliyor muyuz?
Hepimizin regl kanamaları değişiklik gösteriyor; kimimizin az, yoğun ve üç günde biterken; kimimiz 7-8 günü ciddi kanamalı geçiriyoruz. Bu aslında kişinin kendi deneyimleyip anlaması gereken bir süreç. Ancak genel bir bilgi vermek gerekirse Peddon; 3 tampon kadar sıvıyı absorb edebiliyor. 8-12 saat kullanımı ideal ancak yoğunluğa göre daha az veya daha fazla kullanım mümkün…
Kaç çeşit Peddon tasarladın? İleride siyah dışında başka renkler olma ihtimali bir düş mü?
Şu an piyasaya sürdüğüm 2 çeşit Peddon var; biri Maxi Peddon: regl kanamaları için diğeri Midi Peddon: İdrar kaçırma ve günlük akıntı-sızıntı problemleri için. Özellikle Midi, günlük Ped ihtiyacını tamamen ortadan kaldırıyor. Renk konusuna gelirsek… AR-GE’si yapılmış 7 renk Peddon üretilmek için hazırda bekliyor. Umuyorum ki bu yaz onlara kavuşacağız. (Gülüyor.)
“BU GİRİŞİM İÇİN KENDİ KAZANCIMLA ALDIĞIM ARABAMI SATTIM”
Destek aldın mı?
Maddi hiçbir destek almadım, arabamı kendi kazancımla almıştım; onu satınca bu işe vesile oldu. Bir gün yenisini çalışır kazanır alırım yine… Başta ailem olmak üzere manevi desteklerim benim inancımı daha da kuvvetlendirdi. En önemlisi annem Sakine Nurcan Reyhan ve ablam Şenay Reyhan’ın inancı, desteği… Onlar olmasa bir yanım hep eksik kalıcaktı. Ve sosyal medyada gördüğünüz her tasarımı yapan, yol arkadaşım, kuzenim Damla Kocaman.
Dünyada bunun başka örnekleri var mı? Türkiye’de tek misin?
Dünyada örnekleri var ve iletişimde olduğum bir marka da var. Ürünü çok beğendiler hatta istediler çünkü kumaş, içerik ve üretim alanında ayrışıp daha iyisini yaptık ve oldu. Türkiye’de daha önce benzer ürünler çalışılmış ancak istediği verimi alamamış. Patentli ve içeriksel olarak biz ilkiz, burada Dünya ile de ayrışıyoruz. Kim bilir belki de bir devrim yaparız…
“AMACIM TÜM KADINLARA BU ÖZGÜRLÜĞÜ TANITABİLMEK”
Fiyatlarına bakıyorum da şimdi bir ped paketine göre ilk bakışta biraz tuzlu. Daha fazla kişiye ulaşmak ve herkes için kolaylık olması bakımından çalışmaların olacak mı?
Aslında uzun vadede fiyat performans açısından ped kullanımını sıfıra düşüreceği için avantajlıyız ancak şu an insanlara pahalı geliyor. Daha fazla kişiye ulaşmak zaman alsa da elimden gerekeni yapacağım çünkü amacım tüm kadınlara bu özgürlüğü tanıtabilmek.
Peddon kullananların yorumlarını da ister istemez merak ediyor insan. Nasıl tepkiler alıyorsun?
En çok duyduğum “Regl olduğumu bile anlamadım, şimdi çıkarttım, yıkadım. Tekrar giymek için bir an önce kurusun istiyorum.” Bunu neredeyse herkes söyledi. Bunlar dışında kutu ve içinden çıkan Reyhan kokulu sabunlarımız var. İşin içine biraz kendimi de katıp; “Kadın kadına buradayız, rahat ol” demek istedim kullanıcılara. Sanırım başarmışım.(Gülüyor.)
Bir de Peddon’un özel bir ana kumaşı var; “İş yerine istemiştim paketi, o kadar beğendim ki hemen giymek istedim. Yıkamadan giyeceğim için günlük taktım, bu nasıl güzel kumaş!” diyenler var. O kadar haklılar ki; bütün evin duvarlarını bile onunla kaplamak istiyorum.
“TEK İSTEĞİM KADININ ÖNCE KENDİNİ SONRA DOĞAYI İYİLEŞTİREBİLMESİ”
Klasik bir pedin doğaya zararları ne?
1 hijyenik ped 25 yılda yok oluyor ve bu yok oluş sürecinde canlıların sindirim sistemlerine ciddi zararlar veriyor. Aslında bunu konuşurken söylemek istediğim çok önemli bir şey var. Uzmanlar “Yiyemeyeceğiniz hiçbir şeyi cildinize değdirmeyin” diyor ama biz kadınlar neredeyse her ay birçok kimyasal barındıran plastik içerikli hijyenik ürünleri cildimize temas ettiriyoruz ve bunların zararını neredeyse hiç konuşmuyoruz…
Regl kadar doğal bir süreci böyle geçirince haklı olarak insan dönüp soruyor; son 100 yılda artan kadın hastalıklarında tüm bunların etkisi var mı diye… Umuyorum ki Peddon ile bir şeyleri iyileştirmeyi başarabiliriz. Tek isteğim kadının önce kendini sonra doğayı iyileştirebilmesi…
Doğayı korumak adına başka çalışmaların var mı, olacak mı?
Kesinlikle olacak. Bunu zamanla göreceğiz, şimdilik boş zamanlarımda kendi bahçeme çiçekler meyveler sebzeler dikerek, doğal taşlarla enerjiler yükleyerek gelecekte yapacaklarımı hayal ediyorum.
Ürünlerini nereden satın alabiliyoruz?
Ürünleri şu an içinwww.peddon.com.tr adresinden satın alabilirsiniz. İlerleyen süreçlerde alternatif e-ticaret kanalları, perakende satış noktaları vb. yerlerde de olacağız.
Neslihan V. Kılıç Hacıalioğlu: “BloominBag ile canlı, zarif ve doğa dostu çantalar tasarladık”