MÜJDAT GEZEN 6. BANDIRMA KİTAP GÜNLERİ’NDE: “GENÇLERİN UMUTSUZ OLMAYA HAKKI YOK. UMUDUNUZU KAYBETMEYİN. TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇIK”
Usta sanatçı Müjdat Gezen, Bandırma Belediyesi’nin düzenlediği 6. Bandırma Kitap Günleri’nin konuğu oldu. “Yüz Yüze Mizah” ismiyle sergilediği interaktif gösterisinde sanat geçmişinden kesitler sunan usta sanatçı, anılarını anlattı, siyasetten sanata birçok konuda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. Yoğun ilgi gören Gezen, gösterinin sonunda ayakta alkışlandı.
Bu yıl Nâzım Hikmet anısına düzenlenen etkinlikte sahneye çıkan Gezen, açılışın Nâzım Hikmet’le yapılmasına duyduğu memnuniyeti dile getirerek, kendisinin yazdığı ve Savaş Dinçel’in çizdiği “Çizgilerle Nâzım Hikmet” kitabı yüzünden Kenan Evren döneminde hapis yattığını hatırlattıktan sonra “Neyse bugün güzel şeylerden konuşalım,” diyerek sanat geçmişinden bahsetti.
“Mesleğimi çok sevdim o da beni çok sevdi”
İki sene önce sanatta 70. yılını kutladığını hatırlatan usta sanatçı, “Ben mesleğimi çok sevdim o da beni çok sevdi,” ifadelerini kullandı. En sevdiği işlerinden birisi olan Gırgıriye’den bahseden Gezen, “Türkiye’de daima itilip kakılan bir halk” olarak nitelendirdiği Romanları çok sevdiği için onlarla ilgili film yapmak istediğini ve Gırgıriye’den Cennet Mahallesi’ne uzanan serüvenin bu sevgi üzerine başladığını belirtti.
Kemal Sunal’la ilgili Vefa Lisesi’ndeki anılarını da paylaşan Gezen, “O Vefa Lisesi’nde benden çok eskiydi. Ortaokulu da liseyi de orada, tam 16 yılda bitirdi. Orayı o kadar sevdi ki bir türlü ayrılamadı,” diye de espri yaptı. Gezen ayrıca “Eğer o burada değil de ABD’de olsaydı bütün dünyanın tanıdığı bir komedi sanatçısı olurdu,” ifadelerini kullandı.
Soru cevap kısmının her daim şenlikli olduğunu dile getiren Gezen, herkesin istediğini sormakta özgür olduğunu söyledi. Seyircilerin ilk aşamada tereddüt etmesi üzerine ise “Soru soramamakta haklısınız çünkü bize soru sormayı, sorgulamayı yasakladılar,” dedi.
Gezen, bir seyircinin dava süreciyle ilgili sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Bir gün bir gazeteci, ‘Ülkeden kaçmamanız için mi karakola gidip imza vermenizi istiyorlar?’ diye sordu. Ben de kendisine dedim ki ‘Ben burada doğdum burada öleceğim. Benim ülkeden kaçmak gibi bir niyetim yok. Günü gelince kimin kaçacağını biliyorum ama söylemem.”
“AKP’ye hakaretten yeni bir dava daha açıldı”
Usta sanatçı, bu sefer “AKP’ye hakaret” gerekçesiyle yeni bir dava açıldığını ve kendisinden para istendiğini şu sözlerle aktardı: “Beni hiçbir kanala çıkartmayan, bütün işlerimi engelleyen, kazanacağım paraya da engel olan bir sistem, benden bir de para istiyor. Ben de vermeyi düşünmüyorum.”
Bir seyircinin, ülkeyi terk eden gençlerle ilgili bir soru sorması üzerine beyin göçünün durdurulmasının ve tersine çevrilmesinin ancak ülkenin ekonomisi ile adalet sisteminin düzeltilmesiyle ve ülkeye demokrasinin gelmesiyle mümkün olabileceğini ifade etti.
Harbiyeli öğrencilere de değinen Gezen, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dediler diye öğrencilerin cezalandırılacağını, halbuki bunun her sene yaptıkları bir gösteri olduğunu ifade ederek bu duruma tepki gösterdi.
Başka bir seyircinin, “Demokrasiden hayat pahalılığına ülkede yaşanan sorunlara karşı bize bir sanatçı olarak bize çıkış yolu önerin” demesine karşılık olarak çıkış yolunun sandık olduğunu belirten Gezen, “Türkiye’de erken seçimin olması güzel olur,” diye belirtti. “Gençlerin umutsuz olmaya hakkı yok. Umudunuzu kaybetmeyin, Türkiye’nin önü açık olacak. 1,5-2 sene daha sıkın dişinizi,” dedi.
“Ben evhamlı birisiyim”
Kendisiyle ilgili çoğu kişinin bilmediği bir yönünü de açıklayan usta sanatçı, evhamlı birisi olduğu söyleyerek, bu huyu aldığı annesinden şu şekilde bahsetti: “Çocuktum, pikaba plak koyacağım, ‘Koyma elektrik çarpar, ölürsün,’ dedi. Başka bir zaman, ‘Anne ben Avustralya’ya gidiyorum,’ dedim. ‘Yavaş git,’ diye karşılık verdi. İşte böyle bir evhamdı.”
Gösterisi sırasında ezan okunmaya başlaması üzerine “Ezan sesini çok severim,” diyerek ara veren Gezen, çocukken evlerinde asılı olan tek fotoğrafın Mustafa Kemal Atatürk’ün fotoğrafı olduğunu ve 4-5 yaşlarındayken bir gün ezan okunduğunda annesinin, “Biz bu ezanın sesini o adama borçluyuz,” dediğini aktardı ve “Biz böyle büyüdük,” diye belirtti.
Hayatı boyunca iyi bir insan olmak için çaba gösterdiğini ifade eden Gezen, “Herkes para biriktirirken ben insan biriktirdim ve bugün burada da dostlar edindim,” diyerek alkış topladı. Hazırcevaplılığı ve kıvrak zekâsıyla seyircileri kâh güldüren kâh düşündüren Gezen, alkışlar eşliğinde İstanbul’a uğurlandı. Bandırma halkına kültür sanat şöleni yaşatan 6. Bandırma Kitap Günleri, 29 Eylül’de son buluyor.