“MOR CEPKEN” ŞİDDET GÖREN KADINLARA SES OLACAK
“Annemin Sinemaları” ve “Tersine Göç” adlı belgesellerin yönetmeni Cansel Karacan, Yörük kızlarının çeyizlerine ilk konulan giysilerden biri olan “Mor Cepken” geleneğini belgesel haline getiriyor.
Mor Cepken aslında yörüklerde kadın haklarını koruyan, esirgeyen ve kollayan toplumsal ve sosyal bir gelenek. Ve bu gelenek şimdi bir belgesel ile daha da anlamlı hale geliyor.
Yörüklerde kadın haklarının korunmasında önemli bir araç olan ‘Mor Cepken’i giyen kadının, köy meydanına, herkesin görebileceği bir yere çıkması “Eşimden şiddet görüyorum ve boşanmak istiyorum.” anlamına gelirdi. Mor cepkeni giyen kadına köylüler tarafından yardım edilir, kocası ise dışlanırdı.
Osman Şahin’in Mor Cepken ve Kamile Yılmaz’ın Mor Cepkenli Kadınlar isimli kitaplarını okumasıyla konuyu araştırmaya başlayan yönetmen Cansel Karacan; Yörük kültürüne ait birçok konuya değinecek olsa da asıl noktanın mor cepken simgesinden yola çıkarak Yörük kadınına gösterilen saygı ve toplumun ona tanıdığı doğal haklar olduğunu söylüyor.
SANDIKLARINDA MOR CEPKEN BULUNAN KADINLARIN HİKAYELERİ, ANILARI BELGESELİN ÇIKIŞ NOKTASI
Yörük kültüründe çok önemli bir yere sahip bu geleneğin modern hayatla birlikte unutturulmaya çalışılması, kadınların ellerinden haklarının alınmasıyla eşdeğer bir öneme sahip. O yüzden Karacan sandıklarında mor cepken bulunan kadınların hikayelerinden, anılarından yola çıkarak belgeselini çekiyor.
Karacan; Mor Cepken’i şiddet gören, katledilen kadınlara ses olması amacıyla çektiğini söylerken, kadınları koruyan, kollayan gelenek ve yasaların hep devam etmesi gerektiği bilinciyle yola çıktığını, erkek şiddetiyle karşılaşan veya bu durumdan tedirginlik yaşayan kadınların artık Mor Cepken giyerek sokaklara çıkması gerektiğini, böylece devlet ve sivil toplum işbirliği ile kadınlara bir koruma kalkanı oluşturulabileceğini da ekliyor. Bir diğer dileğinin de ülkemizde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde kadınların Mor Cepken giyerek konuya daha da dikkat çekmeleri gerekliliği olduğunu belirtiyor.