
ALAIN DELON’UN ÖTANAZİ İSTEĞİNE TÜRK SANATÇILAR NE DEDİ?
Özellikle 1960 ve 70’lerde sinema kariyeriyle büyük çıkış yakalayan ve Fransa’nın en büyük aktörlerinden kabul edilen ve hiç kuşkusuz yakışıklılık tanımıyla özdeşleşen Alain Delon, son birkaç yıldır yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle artık daha fazla yaşamak istemediğini ve yaşlılığın eziyet haline geldiğini belirterek ölmek istediğini açıkladı. Bu durum Delon hayranlarını yasa boğarken insanın kendi ölümünü istemesinin bir hak olup olmadığı sorusunu da bir kez daha akıllara getirdi.
HAZIRLAYAN: NİLÜFER TÜRKOĞLU
nilufer@ajandakolik.com
“Rocco ve Kardeşleri, Leopar, Kiralık Katil, Kızgın Güneş” gibi sinema tarihinin unutulmaz filmlerinin Fransız aktörü Alain Delon, ötenazi konusunda oldukça kararlı görünüyor. Aktörün bu isteğiyle ilgili oğlu Antonio’dan da destek istemesine rağmen oğlunun bunu reddettiğini bir röportajında açıklaması, Delon hayranlarını ikiye böldü ve şu soruyu kendimize sormamıza neden oldu: Ölmek ve yaşamak bir hak mıdır, kişinin kendi ellerine bırakılmalıdır?
Ajandakolik olarak bu acı ama fazla gerçek soruyu sanatçılara sorduk.
EZEL AKAY (YÖNETMEN):
Güzelliğe takılmazsanız yaş 55 yolun yarısı eder. Öğrenmek kolaylaşıyor yaşlandıkça, daha çok, daha çok biliyoruz. Fiziksel güç düşüyor ama fikrimiz dinçleşip kudretleniyor. Bazılarımız bağnazlaşıyor ama çoğumuz özgürleşiyor. Darısı gençlerin başına! “Ötanazi ötelenmeli!”
BUKET UZUNER (YAZAR):
Alain Delon, felç geçirdiği ve böyle yaşamak istemediği için ötanazi istiyor. Genç olsaydı da başkalarına muhtaç olarak ve hayattan zevk aldığı küçük keyifleri bile kaybedeceği için ötanazi isteyebilirdi. Bu şekilde ölmek isteyenlerin sağlık durumu bilinmeden yorum yapmak, kurgudur, gerçek dışıdır.
Ünlü yazar Margaret Atwood’un kocası da hızla artan Demans nedeniyle, henüz sevdiklerini tanırken geçen yıl ötanaziyle ayrıldı hayattan. Ailesi de onayladı bu arzusunu. Bence aklı başında olan bir insanın kendi kararlarına saygı duyulmalı.
FÜSUN DEMİREL (OYUNCU):
Zor bir karar. Yaşlılıkta düşkün ve muhtaç olmak berbat bir durum olmalı. Ama imkanların varsa bakılırsın elbette…
Darülacezede ve özel yaşlı bakım evlerinde çok kaliteli yaşlılık sürdürenler de var. Ben son dakikaya kadar ayakta kalmaya çalışmak ve üretmek isterim açıkçası. Alain Delon için ne diyebilirim ki… Kişisel bir seçim. Kendisine bu kararı aldıran duygular ne acaba? Tüm dünyanın hayran olduğu, kadın erkek pek çok kişinin aşık olduğu güzellikte bir aktör… Yetenekli ve karizmatik… 60’lı ve 70’lı yılların en karizmatik aktörlerinden. Şimdi yaşlanmak kendisine nasıl azap vermişse bu kararı almış. Fazla yorum yapamıyorum. Yapmamalıyız da zaten.
TİLBE SARAN (OYUNCU):
Ötanazi hak olmalı diye düşünüyorum. Yaşamak sadece nefes alıp vermek değil ya… Neşe ve arzu azalıp da yaşlanmak hak etmediğin bir ceza gibi yıkılırsa insanın üzerine, seçmek hak olmalı.
REHA ÖZCAN (OYUNCU):
Ötanaziyle ilgili gençlik yıllarımda kişisel hak olarak görüyordum ama birkaç tane ötanazi videosu izledikten sonra bunun normal bir son olduğunu düşünmüyorum. Ben ötanazinin gerçekten ağrılı ve yaşamaya dönülmeyecek bir noktada olduğunda belki işe yarayacağını ve bunun da uluorta konuşulmasını doğru bulmuyorum. Ama onun dışında ötanazinin bir suç olduğunu düşünüyorum. Aslında suç kelimesi yanlış; vicdanen içimi hoş tutmayan bir durum oluşturuyor.
ERDEM AKAKÇE (OYUNCU):
O yaşa gelmeden bir şey diyemem.
AYŞENİL ŞAMLIOĞLU (OYUNCU):
Ben ötenazinin bir hak olarak tanınmasından yanayım. Kişi intihar etmiyor yaşamını sonlandırma hakkını talep ediyor. Özellikle büyük acılar yaşadığı ve iyileşmenin söz konusu olmadığı sağlık sorunlarıyla karşılaştığında… Delon gibi dünyanın en yakışıklı erkeği kabul edilen bir oyuncunun psikolojik ve dayanılmaz acısına son vermeyi istemesini normal buluyorum. Bana sorarsanız hâlâ çok yakışıklı ama o mutsuz yaşıyor bu yaşlarını belli ki… Üzücü bir durum şüphesiz, keşke bu yaşıyla da barışabilseydi.
ORHAN AYDIN (OYUNCU):
Ötanazi hak olmalıdır. Bu kişinin Alain Delon olması da hiç fark etmez. Aklı açık bir insan kendisinin durumuna kendi karar verir ya da vermelidir.
GENCO ERKAL (OYUNCU):
Bu konuda susma hakkımı kullanıyorum.
MELİKE DEMİRAĞ (OYUNCU VE ŞARKICI):
Sanırım insanın kendi bedeniyle olan ilişkisinde başlangıcını her ne kadar kendisi seçemiyorsa da sonunu belirleme yetisine sahip olması gerektiğine inanıyorum. Hele bu bir aktörse, tanınmış bir insansa, uzun yıllar büyük kitlelere bir şeyler yapmış ve onlar tarafından sevilmiş bir insansa, bu kadar ağır hastalıklar sonucu artık yetmemek, üretememek onda bu duyguyu yaratmış olmalı. O yüzden bu, ona ait bir karar olmalı. Benim on üç, ön dört on beş yaşlarımın çok hayranlıkla izlediğim bir aktörüydü. Alain Delon denince hiçbir filmini kaçırmazdım. O yıllar romantik duygularımın yaşıydı tabii ki… Bence bazen insanlar en en en zor zamanlarında bile farklı şeyler yapmayı deneyebiliyorlar. Örneğin Stephen Hawkins, felç geçirmesine rağmen beyniyle bir şeyler yazıyordu, dünyaya mesajlar veriyordu. Delon’un hayatını tam bilmiyorum ama ama galiba “Ben artık buraya kadar gitmek istiyorum” diyor, onun kararı…
BURHAN ŞEŞEN (MÜZİSYEN):
Ben her zaman yaşamaktan yaşatmaktan yanayım ama bu karara da saygı duymak lazım.
AYŞE KULİN (YAZAR):
Boşuna zahmet etmiş, azıcık dişini sıksa sırası gelmiş zaten.
AHMET ÜMİT (YAZAR):
Yaşamın bize sunulmuş bir armağan olduğunu düşünürüm ama sadece nefes almak değildir yaşamak. Eğer insan için yaşamak katlanılmaz hale gelmişse ve bunu değiştirmek de mümkün değilse ölümü seçebilir. Ölümü seçen kişinin aklı başındaysa, ne yaptığını çok iyi biliyorsa bu seçime saygı duymak gerekir. Ben de Alain Delon’un bu kararına saygı duyuyorum. Ve elbette bir kez daha anlıyorum ki yaşamak, son derece karmaşık bir süreçtir.
86 YAŞINDAKİ ALAIN DELON ÖTANAZİYE KARAR VERDİ: OYUNCU GÖNÜLLÜ OLARAK ÖLMEK İSTİYOR