Advertisement Advertisement

Tilbe Saran: “Bağımsız tiyatrolar zorlukla ayakta duran ama çılgın gibi üreten bir sektör”

Koronavirüs salgını nedeniyle perdelerini kapatan tiyatro çalışanları için sanatçılar bir araya gelerek “Dayanışmanın 100’ü Şiir” platformunu kurdu. 100 sanatçının şiir okuyarak katıldığı kampanyanın internet sitesi üzerinden toplanacak bağışlar, tiyatro emekçilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için kullanılacak. Platformun kurucularından oyuncu Tilbe Saran, “Dayanışmanın 100’ü Şiir”i Ajandakolik’e anlattı.

Nilüfer Türkoğlu 

Covid-19 nedeniyle tiyatrolar da bir krizin içinde. Tüm tiyatrolar kapılarını kapatırken oyuncusundan dekorcusuna, yönetmeninden teknik ekibine çoğu temsil başına yevmiye usulü çalışan 2 binden fazla tiyatro emekçisi işsizlikle karşı karşıya kaldı. Pek çok tiyatro topluluğu da bir süre gelir elde edemeyecek duruma geldi. Dayanışmanın 100’ü Şiir Platformu, bu krizden hareketle perdelerini kapatan tiyatro çalışanları için kolları sıvadı. Şairlerin ve yayıncıların şiirleri, tiyatro ve sinema dünyasının usta isimlerinin “sesleri” tiyatro emekçilerine destek vermek için Dayanışmanın 100’ü Şiir platformunda bir araya geldi. Dayanışmanın 100’ü Şiir Platform”nun öncülerinden Tilbe Saran‘la konuştuk.

Böyle bir oluşum kurmaya ve katılmaya nasıl, ne zaman karar verdiniz? 

Yaklaşık Mart ayının son haftalarında Ali Düşenkalkar’ın beni aramasıyla süreç başladı. Bahar Çuhadar, Feza Soysal, Mehmet Sarıca ve Çağlar Çorumlu’dan oluşan küçük ekibimiz dostları aramak, gerekli izinleri almak, fakat daha önemlisi teknik alt yapıyı nasıl halledebileceğimizi çözmeye çalışmakla geçti. İlk avazda ulaştığımız oyuncu dostlarımız projeye hemen sahip çıktılar. Süreç ilerlerken Oyuncular Sendikası ve Tiyatro Kooperatifi ile hep dirsek temasındaydık. Elbette en büyük katkı İhtiyaç Haritası’nın deneyimli gönüllülerinden geldi. Ve tanıtım filmlerini hazırlayan, web tasarımını gerçekleştiren ve tüm görsel yapıyı hazırlayan, iletişim için deneyimlerini paylaşan pek çok gönüllü ile “Dayanışmanın 100’ü Şiir” sitesi hayata geçebildi.

Şiirlerden yola çıktınız. Onca sanatçının şiirlerle buluşma süreci nasıl gerçekleşti?

Şairlerin varisleri ve yayınevlerinden 1 yıllık telif iznini peyderpey aldıkça her oyuncuya seçmeleri için üç şiir yolladık, onlar da sevdikleri  şiirleri evlerinde telefonlarından çekip bize ulaştırdıkça, teknik ekibimiz siteyi hazırlamaya koyuldu. 100. Şiir geldiğinde zoomda kutlama yaptık! Bizi en çok uğraştıran şeyin teknik altyapı olduğunu söylemek gerek. Ama zehir gibi genç gönüllü dostlar (-lar ekine bakıp da bizi dev bir yapı sanmayın hepi topu 3 kişi ile tamamladık) epey uykusuz kalarak son halini hazırladılar.

Pandemi öncesinde de aslında bu tür zorluklar yaşanıyordu, öyle değil mi? 

Bağımsız tiyatrolar zaten zorlukla ayakta duran ama çılgın gibi üretmeyi beceren hâlâ iki kalas ve bol heves bir sektör. O perde açıldıkça, o sahne ışıkları açıldıkça karınlarını doyuran nice güvencesiz çalışan oyuncu, teknisyen, müzisyen, dansçı, koreograf, dramaturg, yazar bu aşkla sürdürdükleri işlerden de olunca kamu desteğine zaten hiç mazhar olamamış yapılar olarak hayatlarını idame ettirmekte çok zorlandılar. İşte biz de karınca kararınca bir mesleki dayanışma ağı kurmaya gayret ederek gelecek güzel günlerde “sanatsız” kalmayalım istedik. Pandemi geçer hayat kalır.

YORUM YAP

You don't have permission to register
Follow us on Social Media