BİR MEHMET TEOMAN NEHİR SÖYLEŞİ KİTABI
Kabareden revüye, gazinolara, ünlüler geçidi, tek kişilik eğlence tarihi bir hayat…. İstanbul Paris Bodrum hattında içinden Tanju Okan’dan Nükhet Duru’ya, Candan Erçetin’den Ayşegül Aldinç’e, Neco’dan Zuhal Olcay’a her sayfası muhabbet ve aksiyon dolu bir kitap. Mehmet Teoman’ın hayatına hoş geldiniz.
“Beni Benimle Bırak” şarkısıyla Nükhet Duru’yu meşhur etti. Neyzen Ali’yi Montroe Caz Festivali’nde sahneye çıkardı. Nisa Serezli, Tolga Aşkıner, Göksel Kortay, Kerem Yılmazer, Hadi Çaman, Mehmet Ali Erbil, Ali Poyrazoğlu, Uğur Yücel gibi sanatçıların menajerliğini yaptı. Sahneye müzikaller, kabareler koydu. Zuhal Olcay’a ilk albümünü yaptırdı. Küçük Bir Öykü adlı bu albümün bütün sözlerini yazdı. Candan Erçetin’le ortak şirket kurup, radyo ve televizyona programlar yaptı.
Bu kitapta okuyacaklarınız söz yazarı, menajer, yapımcı Mehmet Teoman’ın hayatıyla ilgili. Yazar Metin Solmaz’ın Mehmet Teoman’la yaptığı nehir söyleşi, Anason Yayınları tarafından bir kitapta yayınlandı. “Mehmet Teoman – Anılar saçılmış, odaya her yere” kitabı, Mart ayında da raflarda yerini alacak.
Anason İşleri diyor ki “Okurken göreceksiniz Mehmet Teoman öyle bir seri maceracı ki, çizgi romanı yapılır. O yüzden bu kitabı aldığınıza büyük olasılıkla pişman olmayacaksınız.”Ona ‘Teo’ diye seslenen Sevin Okyay’a göre;
“Mehmet Teoman’ın hoş bir yanı da onun adından söz ettiğin zaman karşındaki genç insanların “Pardon, kim?” diye sormamasıdır. Teo iki yaş küçüğüm olsa da itiraf edelim ki gedikli bir +65 sayılır. Ama saç, sakal, bıyık gibi ak düşen muhbir unsurlar olmasa, sinir bozucu şekilde genç durur. Hep günün adamı olan bir genç!”
Murat Meriç’in kitaba yazdığı önsözden alıntılarsak;
“Bu kitapta Mehmet Teoman’ı yakından tanıyacaksınız. Ankara’dan Paris’e, İstanbul’dan Bodrum’a uzanan, dünyanın dört yanına dağılan bir hikâye bu. Metin dümdüz sormuş, cevaplarını açıkyüreklilikle almış. Okurken göreceksiniz, Mehmet Teoman sözünü sakınmıyor, her şeyi açık açık anlatıyor. Haylazlıkları, maceraları, aşkları, mutlulukları, acıları… Bir yandan memleket pop müziğinin hikâyesine tanıklık edeceksiniz, diğer yandan kimi bölümleri casus romanı gibi okuyacaksınız; çünkü içinde kabareler, reklam cingılları, sponsorluk ilişkileri var ama bunlarla bağlantılı olarak bankerler, mafya tarzı hesaplaşmalar ve enteresan kaçışlar da ister istemez hikâyeye giriyor.”
Kitap bitene kadar kaç kere buluştuklarının hesabını yapamayan Metin Solmaz
“Bu sunuş yazısını yazmayı son dakikaya kadar süründürdüm. Çünkü bu sunuş işini Mehmet abiyi “pek” övmeden yapmak istedim. Bir yılı aşkın süredir kaç kişiyle beraber uğraşmışız; kâğıt seçiminden illüstrasyonlara, fotoğraf seçiminden matbaasına, sayfa düzenine, her bir şeyine özenmişiz; bütün bunları hayranlık duymadığım birisine yapmayacağım açık. Hayranlığım bu kadar açıkken bir de ekstradan kitabın başında “Mehmet Teoman şöyledir, böyledir,” demek de saçma. Kaldı ki Sevin abla ve Murat da o işi bir miktar yaptılar zaten. Ama hakikaten “Mehmet Teoman şöyledir, böyledir,” dememek de kolay değil. Mehmet abinin unuttuklarından kaç kitap çıkar bilmiyorum. Ama anlatmadıklarından dört kitap çıkar. Benim kitaba çeşitli sebeplerle koy(a)madıklarımdan da en az bir kitap çıkar” diyor.
Mart başı gibi raflara çıkacak kitabı ön siparişle alacaklar için % 40 indirimli ön sipariş avantajı var. Buradan biz de duyurmuş olalım!
Ayşegül Aldinç’ten 1988’deki Ayşegül’e: “Duygunu kaybetme zaten dürüst bir kızsın. Aferin! Devam!”