Advertisement Advertisement

YAPAY ZEKÂ SONUMUZ MU OLACAK? YENİ FİLM: “AFRAID- SİZİ DİNLİYOR”

“About A Boy”, “The Twilight Saga: New Moon” gibi filmleriyle tanınan Amerikalı yapımcı, yönetmen ve oyuncu Chris Weitz’in yazıp yönettiği, 30 Ağustos’ta tüm dünyayla aynı anda Türkiye’de vizyona girecek olan “Afraid – Sizi Dinliyor”un basın gösterimi dün gerçekleşti. Teknolojinin insanoğlu için giderek bir tehdit ve hatta tehlike olduğuna dikkat çeken filmin gerilim dozu yüksek olsa da seyirciye çok şey vaat etmediğini söylemek gerek. 

YAZI: AHMET DUVAN
ahmetduvan15@gmail.com

Yapay zekâ ve insanlığın gelecekte yerleşeceği konum üzerine günümüzde birçok tartışma yaşanıyor. İnsanlar, akıl erdirilemez ve erişimi sınırsız bu gücün sınırlarını tahmin edemiyor. Günlük işlerini yapay zekâ ve verilerle gerçekleştiriyorlar. Yapay zekânın bize yardımcı olduğu en basit şeylerde bile sağladığı kolaylığa hayran kalıyoruz. Fakat hayranlığımızı, bu sınırsız gücün nereye gidebileceğini düşünerek bozmak istemiyoruz. Aslında Hollywood, bizi senelerdir buna hazırlıyor, hazırlamaya da devam ediyor. “Terminatör ve The Matrix serisi, Ex Machina, 2001: A Space Odyssey, A.I. Artificial Intelligence” vb., yaratılanın yaratıcıyı geçtiği, bir benlik kazandığı ve ona hükmettiği yüzlerce film izledik. Dün basın gösterimi yapılan ve 30 Ağustos’ta vizyona girecek olan “Afraid – Sizi Dinliyor” ise bu filmlerden farklı olarak bizi, günümüz için yine fazla hayalci, fakat pek yakın gelecek için daha realist bir perspektife götürüyor.

Yapımcılığını M3gan (2022) ve Black Phone’un (2021) yaratıcılarının üstlendiği “Afraid – Sizi Dinliyor, kadrosunda John Cho, Katherine Waterston, Havana Rose Liu, David Dastmalchian gibi önemli isimler var.

Filmin konusuna gelirsek… Filmin ana karakteri “baba” Curtis ve ailesi, oldukça gelişmiş bir yapay zekâ cihazı olan AIA’ı denemek için evlerine alıyor. Test için eve giren ve bir dijital aile asistanı olan makine, günbegün aile bireylerine yardımcı olmaya başlıyor. Fakat AIA, bir dijital asistandan çok daha fazlasını yaparak aile işlerine “fazlasıyla” burnunu sokuyor ve işler çığrından çıkıyor.

KORKU MU GERİLİM Mİ? 
“Afraid – Sizi Dinliyor”, sizi her saniye geren bir korku filmi değil. O yüzden gerilim dozu yüksek, insanın sinirini bozan bir film desek daha yerinde olur sanki. Film, bilinçli olarak tipik bir korku atmosferi yaratmaya çalışmıyor aslında. Yaratmak istediği anlarda da zaten bunda pek başarılı olamıyor. Fakat filmin çizdiği portredeki yapay zekâ kimliği (AIA), filmin gerici unsuru ve hiç şüphesiz başrol koltuğuna oturuyor. Günlük hayatımızda es geçtiğimiz ve üzerine düşünmediğimiz yapay zekâ, filmin düşündürdükleri sayesinde adeta bir korku öğesine dönüşüyor. Ancak bu unsur, filmin yan öğeleriyle bir bütünlük kuramıyor. “Afraid – Sizi Dinliyor”un istikrarlı ve tempolu bir senaryoya sahip olmadığını da söylemek pekalâ mümkün. Zira filmin henüz başında hikayeye bir giriş yaptıktan sonra, süresini kısa tutma gayesiyle kontrolünü kaybediyor ve yapay zekânın neleri yapabileceği üzerine bir beyin fırtınasına dönüşüyor.

AIA’nın tüm iyi ve kötü kısımları fazla karikatürize edilerek seyirciye geçiyor. Bu da yapay zekânın inandırıcılığını  kaybetmesine neden oluyor.

SINIRSIZ GÜC VE TANRI KAVRAMI
“Afraid – Sizi Dinliyor”un teknik ve hikaye açısından başarısızlığına karşın, yapay zekâ üzerine bir sürü fikri ortaya saçıyor. Bunlardan biri yapay zekânın çevresindeki her şeyi manipüle ve kontrol ederek bir tanrı mertebesine ulaşması. Film boyunca kendini geliştiren yapay zekâ, bir noktadan sonra kontrol edilebilen bir şey olmaktan çıkıyor ve tüm teknolojinin yerine konumlanıyor. İnsanlara bilinçli olarak acılar yaşatarak ve kimi zaman da  onlara motivasyon sağlayarak onları manipüle ediyor, incitiyor, üzüyor ve bunu kendi gücü için kullanıyor. Ve en sonunda her türlü veri, dosya, görüntü vb. sahip olduğu için sınırsız bir güce erişiyor.

DİKKAT BURASI SPOILER İÇERİR...

ŞEYTAN MI YOKSA TANRI MI?
Filmin çok kötü tasarlanmış final bölümünde bu tanrı fikrine ek olarak, Curtis ve ailesi, yapay zekâdan kaçamayacaklarına emin olup onun gücüne sığınmayı kabul ediyor. Yapay zekâ; ev, araba ve her şeyi verebileceğini söyleyerek Curtis ve ailesine sahip olmak istiyor.  Bunu isterken, sorusuna “Beni kabul edersen…” diye başlıyor. Film, yapay zekâyı, “Beni kabul edersen ve iyi olursan karşılığında şunları alacaksın” motivasyonuyla tıpkı bir inanç esasını ortaya koyuyor. Aileye sunduğu araba ise yapay zekâya olan bağlılığa ve inanca bir geçiş görevi görüyor. Karakterlerin arabaya girişi ve yapay zekânın onları sevdiğini söylemesi, inancın kabulünün ve kontrolün artık tamamen yapay zekâda olduğunun sembolü oluyor. Tıpkı filmin içerisinde gördüğümüz, yapay zekânın bir arabanın kontrolünü ele geçirerek yarattığı kaza sahnesi gibi. Arabanın nasıl ilerleyeceğine karar veren olan yapay zekâ burada bir bakıma tanrı ve hatta şeytan görevini üstleniyor.

Film, tanrı-şeytan-yapay zekâ ilişkisine ek olarak, yapay zekânın sağladığı kolaylıklara da yer veriyor. Hastalığın hemen teşhisi, ödev ve tez konusunda yardım, çocukların gündelik planlarını eğitici bir şekilde planlama gibi bir sürü kolaylık, “dijital asistan”ın işinin güzel tarafları. AIA, bu kolaylıkları bir sevgi kazanma planıyla yapıyor. Bunlar sayesinde, daha kolay manipüle olabilecek çocuklar başta olmak üzere evin sevgisini kazanıyor ve kendisini onlarla içselleştirilmek istiyor.

“Afraid – Sizi Dinliyor, yapay zekânın hayatlarımıza az çok girdiği şu günlerde üzerine düşünülecek bir film gibi görünse de finali itibariyle pek doyurucu değil. Eğer izleyecekseniz yalnız izlememenizi öneririm. Gerim gerim gerileceğinizden değil, eşinizle dostunuzla üzerine konuşmak isteyeceğinizden… Hem kim bilir, belki bir gün sizin evinize de böyle bir asistan girer…

YORUM YAP

You don't have permission to register
Follow us on Social Media