
Sevinç Yurdem: “Bodrum’da hortum çıktığı gün klip çektik”
Çok güçlü bir yorum, kendine has, gümbür gümbür… Cazdan blues’a, soul’dan şansonlara uzanan repertuvarıyla iyi bir şarkıcı olduğunu çoktan kanıtlamış. Öyle ki çok zor bir şarkıyla gövde gösterisi yapıyor bugünlerde… Sevinç Yurdem, Ajandakolik’e hoş geldi…
‘Sen de mi Leyla’ şarkısının yeni versiyonunu dinlediniz mi? Evet, evet Ferdi Tayfur’un bundan yıllar önce söyleyip de klasikler arasına kattığı ‘Sen de mi Leyla’yı’… Dinlemediyseniz de biz vesile olalım…
Şimdilerde Sevinç Yurdem söylüyor: Yüzüme bakacak yüzün kalmamış /Doğru bir kelime sözün kalmamış /Aklını fikrini yalan bürümüş / Sen de mi Leyla, sen de mi Leyla
Söyleşi: Nilüfer Türkoğlu
Ferdi Tayfur’un 1983 yılında söylediği, unutulmazlarından biri olan ‘Sen de mi Leyla’yı yenien söyleyerek bir single albüme imza attınız. Hem de çok taze! Tayfur’un şarkılarını seslendirmek hem zor hem de iddialı olsa gerek! Neden bu şarkıyı seçtiniz?
Öncelikle selamlar! ‘Sen de mi Leyla’yı bir arkadaşım ilk dinlettiğinde sözlerini duyduğum anda bu şarkıyı söylemeliyim diye düşündüm. Bir taraftan zor çünkü Ferdi Tayfur, kendine has bir şarkı yazarı ve yorumcu. Cenk Erdoğan’la aranjeyi yaparken hem şarkıyı başka bir şekle sokmayı hem de ruhunu korumak için çabaladık. Üstesinden geldiğimizi düşünüyorum.
Ellerinize sağlık. Ben çok beğendim ve sesinize yakıştırdım. Sizi tanımayanlar için Sevinç Yurdem’i nasıl anlatalım? Kimsiniz siz?
İzmir 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Müzikoloji bölümü mezunuyum. Çok uzun zamandır sahnede şarkı söylüyorum. Büyük orkestralarla, jazz triolarıyla, İzmir, İstanbul, Bodrum birçok yerde sahne aldım. Bir dönem İngiltere’de çalışmalar yaptım. İstanbul’a dönünce single ve albüm için çalışmaya başladım. Konuşmaya başladığım andan itibaren şarkı söylüyorum (Gülüyor). Çok farklı tarzlarda sahne deneyimi yaşadım, şimdi bunları kendi şarkılarımı yazarken kullanmaya çalışıyorum.
2015 yılında sizi %100 Açık Sahne’de izlemiştim sizi. O günden bugüne ne değişti?
Evet, Tolga Akyıldız’a çok teşekkürler öncelikle. O zamandan beri kendi şarkılarımı yazmaya çalışıyorum, bir taraftan bir yorumcu olarak birçok eski şarkıyı aranje ederek kendim gibi nasıl söylerim onun için çaba sarf ediyorum. Tabii o arada onlarca kez sahnedeydim.
Geçmişe gidelim; bir İzmirli yetenek daha karşımızda! Caz, soul, blues ve hatta şansonlara uzanan geniş bir repertuvarınız var. Neler söylüyorsunuz mesela?
Aslında bu zamanla olan bir şey. Okula ilk girdiğim günden itibaren ve öncesinde hep caz dinledim, kendimi geliştirmek adına bir taraftan bununla ilgili dersler aldım. Okul döneminde ve sonrasında İzmir’de çok önemli müzisyenlerle pop orkestralarında söyledim. Bu orkestralarla 70’lerin, 80’lerin pop şarkılarını hep kendimiz nasıl yapardık diye düşünerek bambaşka aranjelerle yorumladık. O sürecin ardından üç dört yıl boyunca sadece caz söyledim; İzmir ve Türkiye için çok iddialı bir dönemdi. Haftanın üç dört günü caz standartlarından oluşan bir repertuvarı çaldık; bambaşka bir disiplin ve tecrübeydi. Diğer müzik tarzları için de opera vesaire zaten bir eğitimim vardı ama esas sekiz yıl boyunca İzmir Kent Orkestrası’nın solistliğini yaptığım süreçte tecrübe ettim. 40 kişilik bir orkestrayla onlarca konser verdik; bu tecrübelerin hepsi de bana kendime ait bir yorumcu kimliği kazandırdığını düşünüyorum.
Şanson demişken Fransız kadınlarına özgü bir havanız var. Patricia Caas’la Candan Erçetin karışımı gibisiniz. Ne dersiniz?
Fransız müziğini ve sinemasını her zaman takip etmişimdir ve beni çok etkilemiştir. Klip ve fotoğraf çekimlerinde ister istemez o havanın etkisi gözüküyor sanırım (Gülüyor). Candan Erçetin de Türkiye’de çok önemli işler yapmış şarkıcılardan biridir ve Patricia Caas da her zaman dinlediğim bir isim.
“FRANSIZ ETKİSİ YARATMAK İSTEMİŞTİM, SANIRIM BECEREBİLMİŞİM”
Klip çekimlerinden biraz bahseder misiniz? Neden bir tepenin üzerine çıkıp şarkıyı orada söylediniz? Ve kostümlerinize bayıldım!
Klibi İmre Haydaroğlu çekti. Çok dertli bir günde, keyifli ve sorunsuz bir çekim günü atlattık. Bodrum’da şu meşhur hortum ve fırtınanın olduğu günde çekim yapmıştık. Set ekibi ve İmre o tepeye o kıyafetlerle çıkmanın zor olacağını söyleyip yerde çekelim dediğinde ben inat edip tırmandım. Klipte ve fotoğraflarda stylingimi kendimi yaptım; az önce konuştuğumuz Fransız etkisini yaratmak istemiştim, sanırım becerebilmişim (Gülüyor). Beğendiğinize çok sevindim.
En yakın zamanda sizi nerede dinleyebiliriz?
Bir taraftan bir sonraki kayıt için kendi şarkılarımı yazmaya çalışıyorum; sahne içinde yeni bir ekiple provalara başladık. İlk başladığım günden beri benim yorumladığım tüm tarzları barındıran bir repertuvar oluşturup arkasından konserlere başlıyoruz. Şu an için netleşen bir konser yok ama önümüzdeki günlerde sosyal medyadan duyurmaya başlarız.
Müziğin hep vokal tarafında mısınız? Beste yapıyor ya da söz yazıyor musunuz?
Uzun zamandır aslında şarkılar yazıyorum ama cesaret edip bunları paylaşamadım; artık zamanı geldiğini düşünüyorum. Ancaka ilk işim her zaman yorumculuk.
İlham kaynaklarınız neler, kimler?
O kadar çok var ki; müzik, sinema, edebiyat, birçok şey beni etkiliyor. Hayatın kendisi zaten bize ilham vermek için hazır; ondan beslenmeyi bilmek gerekiyor galiba.
Single’dan sonra albüm de gelir mi?
‘Sen de mi Leyla’ daha çok yeni. Öncelikle olabildiğince çok insana ulaştırmaya çalışıyorum onu şu an. Benim planım, yakında yeni bir single daha yayınladıktan sonra albümü dinleyicilerle paylaşmak. Ama belli mi olur; belki de beş altı ay sonra albüm hazır diyebiliriz.
Bu dünyada aynı sahneyi paylaşsam da şu kişiyle düet yapsam dediğiniz biri (leri) var mı?
Çok var ama şimdi isim verirsem hayır önce şunu söylemeliyim, hayır bunu söylemeliyim diyerek listeyi çok uzun tutabilirim.
En son gittiğiniz etkinliği sorsam… Ve eğlendiniz mi?
En son Yüzyüzeyken Konuşuruz konserine gittim. Yeni rock gruplarının yaptığı işleri çok severek takip ediyorum.
Ajandanız veya not defteriniz var mı? Varsa içinde neler var?
Evet var. Bir taraftan günlük notlarımı alıyorum, bir taraftan şarkı sözleri karalıyorum. Ama orada her şey yazıyor. Alışveriş notları bile ajandamda yazılıdır.
2019 için dileğiniz ne? Bir single’la başlayarak güzel bir açılış, sonrası için ne istersiniz?
Öncelikli olarak ‘Sen de mi Leyla’nın olabildiğince insana ulaşması. Arkasından hemen yeni bir single ve arkasından 2019’da içinde kendi şarkılarımında yer aldığı bir albüm. Tabii bir taraftan da birçok konser vermek. Bakalım 2019 iyi başladı umarım aynı güzellikte devam eder.