Advertisement Advertisement

İstanbul Devlet Opera ve Balesi, 2020’ye Dans Üçgeni ile başlıyor

İstanbul Devlet Opera ve Balesi 2020 yılının ilk temsilini “DANS ÜÇGENİ” balesi ile veriyor.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi 2020’ ye Bolero, Bahar ve Judith eserlerinden oluşan Dans Üçgeni ile başlayacak.

İlk eser Bolero; 20. yüzyılın en önemli bestecilerinden Maurice Ravel’in 1928 yılında bestelediği en son bale müziğidir. Koreograf Uğur Seyrek’ in neoklasik baleden modern baleye geçişin gözlendiği etkileyici eserinin dünya prömiyeri, 1997 yılında Ankara’da gerçekleştirilmiştir. Sanatçının Türkiye’de sahneye koyduğu ilk eseri olması açısından da önemlidir. Bolero, Uğur Seyrek’in tüm koreografilerinde olduğu gibi hayattan kesitler alınarak, kadın-erkek ilişkileri üzerine kuruludur.

‘”Bir türlü çözülemeyen, içinize girdiği zaman size sonsuz acı veya mutluluk veren, mantıklı düşünmemizi sıfırlayan aşk ve nefret… Yaşamda beni etkileyen, insan ilişkilerinde gördüğüm, duyduğum, zaman içinde oluşan ve bir koreograf olarak tüm bu durumların dışa vuruşunun bir yorumu bu eser. Yaşamı, aşkı, nefreti anlatan…’’


Geçtiğimiz sanat sezonu dünya prömiyeri yapan Bahar; S. Rahmaninov imzalı müziği ile neoklasik bir bale. Bu baleyi Orkan Dann İstanbul Devlet Opera ve Balesi için yaratmıştı.

‘’Eserin ismi, ilkbahar ya da sonbaharla güçlü bir bağlantı olduğuna dair cüretkar bir tahmin yapmaya iter insanı, ama gene de sırrını açıklamaz. İlk başta durgun görünen bir akışın, aslında içinde okyanus kadar sürprizler barındırması gibi. Bir çekiş, tutuş ve bırakış; ayrışmaveevrim: Bahar.’’

Dünya repertuvarına giren ilk ve tek Türk balesi olan Judith; Çetin Işıközlü’ nün müziği üzerine Deniz Özaydın’ ın koreografisini günümüz anlayışıyla yeniden yorumladığı modern bale olarak üçgende yerini alacak.


Eseri ilk kez, ünlü İngiliz koreograf Alfred Rodrigues “İşte bu müzik tam benim aradığım müzik!” diyerek librettosunu yazmış ve 1969 yılında dönemin Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Aydın Gün tarafından davet edilerek Ankara Balesi’nde sahneye koymuştur. ‘’Genç fatih Holofernes’ e kuşattığı şehir halkı tarafından, ülkelerini yağma etmemesi için, o bölgenin en güzel kızı bakire Judith gönderilir. Judith, Holofernes’e aşık olmasına rağmen kendisine verilen görevi yapar ve onun başını keser. Judith görevini yapmış, halk zaferi kutlamaya başlamıştır. AncakJudith sevdiği adamın yasını tutmaktadır.’’

You don't have permission to register
Follow us on Social Media