Advertisement Advertisement

TÜM YÖNLERİYLE KADINA YÖNELİK ŞİDDET: “SUSMA”


Susma, Türkiye’de kadına yönelik şiddetin tüm katmanlarını; tanıkların, uzmanların ve şiddete maruz kalanların sesleriyle görünür kılan bir kitap.

YAZI: Burak Soyer
soyerbrk@gmail.com

Tüm yönleriyle kadına yönelik şiddet: “Susma” Nuray Karadeniz’in yazdığı, “Susma: Tanıklar ve Uzmanlarla Kadına Yönelik Şiddet”, kadına yönelik şiddeti anlamak ve kavramak, tartışılabilir hâle getirmek ve görünür kılınmasını sağlama amacıyla kaleme alınmış, gerçek tecrübelerle uzman bilgisini bir araya getirerek “suskunluğu” ortadan kaldırmayı hedefleyen titiz bir çalışma.

Nuray Karadeniz, Sivas’ta doğmuş. Aydın Üniversitesi Radyo TV Sinema bölümünden mezun olmuş. Sonrasında İstanbul Üniversitesi’nde Kültürel Miras ve Turizm bölümünü bitirmiş. Uzun süre birçok televizyon kanalında moda, sanayi ve gezi programları hazırlayıp sunmuş. Halen görsel medyada belgesel yapımcısı ve yönetmeni olarak kariyerine devam eden Nuray Karadeniz, 2016 yılında Türkiye’nin farklı bölgelerini anlatan bir gezi kitabı olan “Ve Yolculuk”yu yayımlamış. 2019 yılında da anaerkil dönemden Antik Çağ’a kadar kadının hikâyesini anlatan “İşşâ” adlı inceleme kitabını kaleme almış. Karadeniz, son olarak geçtiğimiz yıl A7 Kitap etiketiyle yayımlanan “Susma: Tanıklar ve Uzmanlarla Kadına Yönelik Şiddet” adlı kitabıyla, Türkiye’de kadına karşı yaşanan şiddeti tüm yönleriyle ele alan, bunun yanında şiddet biçimlerini de inceleyip bizzat şiddet mağdurlarının ağzından, uzmanların değerlendirmeleriyle destekleyerek ülkenin kanayan yarasını bir bütün olarak okura sunuyor.

“Susma: Tanıklar ve Uzmanlarla Kadına Yönelik Şiddet”, kadına yönelik şiddeti sadece istatistiki veriler veya soyut olgular aracılığıyla değil; direkt olarak tanıklıklar ve uzmanların görüşleriyle masaya yatıran kapsamlı bir çalışma. Şiddetin görünmez kılınan tarafını açığa çıkaran, bunu yaparken de sessiz kalmanın nasıl sistematik bir şekilde hayata geçtiğini ve bir süreç olarak devam ettiğini aktaran kitap, bu yönüyle belgesel niteliği taşıyan ve aynı zamanda da sağlam bir toplumsal farkındalık yaratmayı amaçlayan bir metin olarak değerlendirilebilir.

Kadına yönelik şiddeti bireysel bir sorun olarak değil; toplumsal, kültürel ve kurumsal bir yapının içinde tekrar tekrar üretildiğini savunan “Susma”, farklı sosyoekonomik ve kültürel yerlerden gelen kadınların birinci ağızdan tanıklıklarına yer verirken psikologlar, hukukçular, sosyal hizmet uzmanları ve akademisyenlerin değerlendirmeleriyle bu tanıkların yaşadıklarını uzman bir yaklaşımla ele alıyor. Bir yandan, susma eylemini, korku, baskı ve çaresizlik, nedeniyle konuşamayan kadınlar içinde değerlendiriyor bir yandan da şiddeti meşrulaştıran toplumsal ve kurumsal suskunlukla çift yönden mercek altına alıyor. Kitap, röportajlar, olaylar ve analizlerle su yüzüne çıkan geniş yapısıyla şiddetin hiçbir noktasını atlamadan okura sunuyor.

“Susma” ayrıca şiddetin sadece fiziksel tarafını değil, psikolojik, ekonomik ve duygusal şiddeti de içine alarak şiddetin tek taraflı bir andan ziyade süreklilik hâlinde vuku bulan bir süreç olarak konu ediyor. Bu “topyekûn” şiddetin, aile, devlet ve toplum baskısıyla nasıl bir susma eylemine dönüştüğünü anlatan kitapta, şiddetin önüne geçememesinin somut nedenleri de bu tip örneklerle ortaya konuyor.

Nuray Karadeniz, “Susma: Tanıklar ve Uzmanlarla Kadına Yönelik Şiddet”i araştırmacı gazeteciliğinin de getirisiyle kadına yönelik şiddeti anlamak ve kavramak, tartışılabilir hâle getirmek ve görünür kılınmasını sağlama amacıyla kaleme almış.

YORUM YAP

You don't have permission to register
Follow us on Social Media